Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2018/1251 E. 2020/2998 K. 13.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1251
KARAR NO : 2020/2998
KARAR TARİHİ : 13.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif vekili Av. … gelmiş tebligata rağmen davacı vekilinin gelmediği ve mazeret dilekçesi verdiği ve yokluğunda mürafaa yapılmasını talep ettiği görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, dava dışı kooperatif üyesi …’ın 13 no.lu üyelik haklarını dava dışı …’a devrettiğini, müvekkilinin de 13 no.lu kooperatif ortaklığını dava dışı …’tan devralmasına karşın davalı kooperatifin müvekkilinin üyelik kaydını yapmadığını ileri sürerek kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, devir tarihinde …’in kooperatif ortağı olmadığını, 13 no.lu hissenin de …’e ait olmadığından devrin hukuki sonuç doğurmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava açıldığı tarihte davacı hakkında verilmiş ihraç kararı bulunmadığından davacının tespit istemekte hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 04.02.2015 tarihli ve 2014/8406 E.-2015/580 K. sayılı ilamıyla tarafların tüm delillerinin açıkça değerlendirilerek davanın hangi gerekçeyle redddeildiğininin karara yansıması gerektiği, denetime elverişsiz gerekçeyle salt hukuki yarar yokluğundan bahisle hüküm kurulmasının HMK’nın 297/1-c maddesine aykırı olduğu belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, dava dışı …’ın 13 no.lu üyeliğini davacının devraldığı …’e 12.07.2007 tarihinde devrettiği, 12 no.lu üyeliğini 16.07.2007 tarihinde …’a devrettiği, … tarafından yapılan hisse devirlerinin sağlıklı olmadığı, 13 no.lu hissesinin bulunmadığı, tek hissesinin 12 no.lu hisse olduğu, …’in kooperatifin 65 no.lu üyesi olduğu, 11.07.2007 tarihli karar ile ortaklık borcunu ödememesi nedeniyle ihracına karar verildiği, bir kişinin aynı anda kooperatife iki kez üye olamayacağı, yapılan hisse devir sözleşmesinde üyelik numarasının yanlış yazılmış olması önemli kabul edilmese de …’in hisse devri yapıldığında zaten üye olması sebebiyle yapılan hisse devrinin geçerli olmadığı, geçersiz devre dayanarak hisse devri yapılamayacağı, yine davacıya hisse devri yapılmadan bir gün önce ihracına karar verilidiği, davacının üye olmasını sağlayacak herhangi bir geçerli işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru olan hükmün, gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10. 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.