Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2017/3018 E. 2020/2656 K. 08.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3018
KARAR NO : 2020/2656
KARAR TARİHİ : 08.09.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, taraflar arasında 31.08.2007 tarihinde el bilgisayarı/endeksör ile endeks okuma hizmet sözleşmesi ile 31.08.2009 tarihinde ek sözleşme imzaladığını, davalının sözleşme kapsamında ödemesi gereken Ekim 2007-Ekim 2010 dönemine ilişkin KDV’si ile birlikte toplam 118.000 TL tutarındaki kaçak ihbar hizmet bedelini ödemediğini ileri sürerek, tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşme gereğince ücrete hak kazanabilmesi için kaçak ihbarında bulunmasının yeterli olmadığını, bu ihbar sonucunda müvekkili kuruluş bünyesinde oluşturulan kaçak elektrik ekipleri tarafından yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanıldığının tutanağa bağlanması ve bundan sonra alacağın tahakkuk ettirilmesinin gerektiğini, bu koşullar gerçekleşmeden ödeme yapılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, ” davalı iş sahibinin makul sürede ihbarı değerlendirilip kaçak tutanağı tanzim etmemesi sebebiyle yüklenicinin hizmet bedeline hak kazandığı yönündeki mahkemenin gerekçesi yerinde olmakla ancak borcundan dolayı elektriği kesilen abonenin sisteme ” THK Yek/Tahakkuk Faturalandırılmadı” kodu ile aktarılmasının tek başına kaçak ihbarı olarak nitelendirilemeyeceği, o esnada gerçekten izinsiz olarak kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edilip edilmediğinin de belirlenmesinin gerektiği, diğer yandan, aynı abonenin söz konusu ihlali kesintisiz olarak devam ettirmesi halinde, yüklenicinin, buna ilişkin olarak sadece yaptığı ilk tespit için ücrete hak kazanacağının gözetilmemesi ve davacı tarafından davalıya gönderilen 10.05.2011, 18.08.2011, 11.01.2012 tarihli dilekçelerde ve eklerinde sunulan çizelgelerde, kaçak ihbar adeti ve borç miktarı ile ilgili olarak kabul mahiyetinde bir takım beyanda bulunduğu halde, mahkemece anılan dilekçeler üzerinde durulmaması” gerekçesiyle Dairemizce bozularak, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 7011 kodlu bildirimlerle ilgili 207.260 TL’nin ödenmesi
halinde diğer tüm kod ihbar alacaklardan feragat edileceğine ilişkin beyanı, 7011 kodlu bildirimler kaçak ihbarı olmadığından uzlaşma amaçlı bildirim olarak kabul edilerek (kaldı ki davalı tarafça da kabul edilmemiştir.) değerlendirme dışı bırakıldığı, davacının Haziran 2008-Ekim 2010 tarihli arasında 3.078,221 adet “THK yek/ tahakkuk faturalandırılmadı” kodlu ihbarlarda bulunduğu ancak bu ihbarların mükerrer ihbarlar ve elektriği evrak üzerinde kesilen fakat fiilen kesilmemiş abonelere ilişkin ihbarları da içerdiği, yönetmeliğin 25. maddesine göre fiilen elektriği kesilmeyen aboneden kesme-bağlama bedeli talep edilemeyeceği, davacının sadece yaptığı ilk tespit için ücrete hak kazanacağı, sonraki aylarda aynı abone ile ilgili kaçak ihbarlarına ayrıca ücret ödenmeyeceğinin kabulünün gerektiği, bu durumun yönetmeliğin 13/b maddesine uygun olduğu, bu itibarla, bunlar değerlendirme dışı bırakıldığında kaçak ihbar sayısının 267.525 adet olduğu, davalı şirket tarafından 2175 adeti hakkında kaçak tespit süreci başlatılıp 11.384,81 TL tahakkuk bedelinin davacıya ödendiği, davacının bildirildiği 265.350 adet ihbarın ise davalının yaptığı inceleme sonucunda kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin şüpheye sebep olarak doğru bulgu ve belgelere rastlanmadığından tahakkuka bağlanmadığı, teknik şartnamenin 31. maddesi gereğince bu ihbarlara ilişkin hizmet bedelinin davacıya ödemediği, bu durumda davacının davalıdan kaçak ihbar hizmet bedeli alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karşı, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan taraflar yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak karşılıklı birbirlerine verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.