Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2017/2578 E. 2019/2024 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2578
KARAR NO : 2019/2024
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tazminat, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün asıl davada davalılardan … mirasçıları vekili, asıl ve birleşen davada davacı … vekili, asıl ve birleşen davada davalı Yapı Mimarlık İnş. Taah. Tur. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile birleşen davada davalı … İnş Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, ve asıl davada davalılardan … vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı Yapı Mimarlık İnş. Taah. Tur. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti. Şirket temsilcisi …, asıl davada davalı … mirasçıları vekili Av. …, asıl davada davalılardan … vekili Av. … ile birleşen davada davalı … İnş Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av. … duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Asıl davada davacı vekili, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi davalılar ile davalı şirket arasında muvazaalı sözleşmeler yapılarak kooperatifin zararlandırıldığını ileri sürerek, yapım ve devir sözleşmelerinin bazı maddelerinin muvazaa nedeniyle iptalini, davalı şirkete haksız olarak kazandırılan (10) daire karşılığı 470.000,00 TL’nin ve arsa sahibine bırakılacakmış gibi gösterilip proje değişikliği ile davalı şirkete verilen dairede fazlan yapılan 65 m2 için arsa bedeli 25.000,00 TL’nin reeskont faizi ile davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, fazla hakediş bedeli ödemesi nedeniyle ise şimdilik 40.000,00 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davasında ise, davalı şirket ile asıl davada davalı yapı ve kooperatif yöneticisi … arasında organik bağ bulunduğunu, muvazaalı işlemlerle 4 adet bağımsız bölümün davalı şirkete devredildiğini ileri sürerek, tapularının iptali ile kooperatif
adına tescilini, mümkün olmaz ise, asıl davadaki hak ve talepleri dikkate alınarak, davalı Yapı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilleri, asıl ve birleşen davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada; sözleşmelerin muhtelif hükümlerinin iptali talebinin kabulüne, toplam 14.862,00 TL maliyeti aşan bedel ile 7 adet bağımsız bölüm değeri toplam 226.163,00 TL’nin dava tarihinden reeskont faiziyle … dışındaki davalılardan tahsiline, dava tarihinden sonra bu bağımsız bölümlerde meydana gelen değer artışı nedeniyle davacının haklarının saklı tutulmasına, birleşen davada, dava konusu 3 adet bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, 6 no’lu bağımsız bölüme ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, 25.000,00 TL maliyet artışı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalılar … mirasçıları ve … vekilleri, asıl ve birleşen davada davalı Yapı vekili ile birleşen davada davalı … İnşaat vekili temyiz etmişlerdir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacılar vekili ile davalılar … mirasçıları, … ve Yapı vekillerinin, birleşen davada davalılar Yapı ve Defyal İnşaat vekillerinin tüm, birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Birleşen dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
HMK’nın 123. (HUMK’nın 185.) maddesine göre davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. HMK’nın 307. (HUMK’nın 91.) maddesinde “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” biçiminde tanımlanan davadan feragat iradesi hakkın özüne ilişkin ve kesin hüküm sonuçlarını doğuran, açık ve kolay anlaşılabilir bir ifade ile yapılmış, kayıtsız ve şartsız olarak talep sonucundan vazgeçmeyi ifade eden, başka anlamlara gelmediğinde duraksama olmayan bir beyan şeklinde olmalıdır. HMK’nın 123. (HUMK’nın 185.) maddesi uyarınca davanın geri alınması (davayı takipten sarfınazar edilmesi), dava açma hakkının ileriye bırakılması ve saklı tutulması amacıyla yapılmakta, hakkın özünden vazgeçilmemektedir. Böyle bir beyanın geçerli bir hukuki sonuç doğurabilmesi, davalı yanın buna açıkça muvafakat etmiş olmasına bağlıdır. Atiye terk halinde, karar vermeye yer olmadığına kararı ile mahkemenin davadan elini çekmesi gerekmekte olup, davanın derdest halde kalması söz konusu değildir. Davacının atiye terk ettiği bir davayı yeni bir dava açmadan ayakta tutmayı sağlaması olanağı bulunmamaktadır.
Birleşen davada davacı vekili, 03.02.2009 tarihli duruşmada 6 no’lu bağımsız bölüm yönünden, talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, davadan vazgeçtiklerini açıklamış, mahkemece bu beyana dayalı olarak 6 no’lu bağımsız bölüm için davanın feragat edildiği gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin beyanının HMK’nın 123. (HUMK’nın 185/1.) maddesinde düzenlenen davayı takipten sarfınazar anlamına geldiği ve bunun ancak davalının muvafakati ile yapılabileceği gözardı edilerek, davalıların muvafakati alınmadan, davacı vekilinin beyanı davadan feragat şeklinde yorumlanıp, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekili ile davalılar … mirasçıları, … ve Yapı vekillerinin, birleşen davada davalılar Yapı ve Defyal İnşaat vekillerinin tüm, birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, asıl ve birleşen davada davacı … tarafından fazla yatırılan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harçlarının diğer temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.