Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2017/2318 E. 2020/3859 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2318
KARAR NO : 2020/3859
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatif ortağı olarak da tapunun … Köyü 141 ada 2 parseli üzerinde kurulu G Blok 11. Kat 21 no’lu dairenin sahibi olduğunu, davacıya ait dairenin kooperatif konutlarının ortaklara tahsisi amacıyla noter aracılığıyla çekilen kur’a zaptında …’e isabet ettiğini, daha sonra dairenin kooperatif ortakları arasında gerçekleşen daire takası sonucunda kooperatif yönetim kurulu kararıyla …e geçtiğini, …in ise payını ve bu paya dayalı dairesini …’e devrettiğini, …’in de payını bu ve dava konusu daireyi davacıya devrettiğini, davacının da payını ve daireyi …’ye devrettiğini, ancak daha sonra geri aldığını, neticeten davacının halen kooperatifin ortağı olduğunu ve borçsuz şekilde dava konusu dairenin sahibi olduğunu, dava konusu daireye haksız müdahalede bulunulduğunu ileri sürerek, davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/518-519 ve 528 sayılı dosyalarında verilen ve Yargıtay’ca onanarak kesinleşen kararlarında dava konusu dairenin …’e ait olduğunun belirlendiğini, …’in dava konusu konutu becayiş yapmadığı gibi davacıya devrettiğine dair herhangi bir kararın olmadığını, …in …’e devrettiği üyeliğin başka bir üyelik olduğunu, …in biri …’ndan devraldığı, diğeri yeni kayıt olmak üzere iki ortaklığının olduğunu, …’e bu iki ortaklığından birini devrettiğini, …’in …ten aldığı ortaklığının … ile ilgi ve alakasının olmadığını, dolayısıyla …’in davacıya devrettiği dava konusu konut ile alakasından bahsedilemeyeceğini, davalının sahip olduğu dairenin başka bir daire olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 26.11.2015 tarih ve 2014/10763E., 2015/7614K. sayılı ilamıyla hüküm vermeye yeterli bilirkişi raporu da olmadığı halde bu bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının devraldığı dairenin …’e ait olduğunun belirlendiği, daire becayişi neticesinde …’in G Blok 11.kat 21 nolu bağımsız bölüm dairenin maliki olduğunun 24.06.2001 tarihli genel kurul kararının 7. Maddesi ile kabul edilmesi ve bu maddenin iptal edilmemesi karşısında …’in 17.07.2002 tarihli 652 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacıya devretmiş olduğu dairenin G Blok 11.kat 21 nolu bağımsız bölüm daire olduğu, davacının maliki olduğu daire üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılamayacağı, davalının müdahalesinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmaza yönelik davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.