Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2017/2306 E. 2020/3363 K. 02.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2306
KARAR NO : 2020/3363
KARAR TARİHİ : 02.11.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, 13.05.2007 tarihli genel kurul toplantısında, davacı hakkında haksız ve kötü niyetle ihraç kararı alındığını ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.04.2012 tarihli, 2012/422 Esas, 2012/2947 Karar sayılı ilamı ile … A.Ş. tarafından davalı kooperatif aleyhine başlatılan Alanya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2007/1891 sayılı takip dosyasına davalı kooperatif vekilince sunulan bila tarihli dilekçedeki, “kooperatifin … AŞ’ye olan borçlarının, …’nın kooperatiften olan borçlarına karşılık mahsup edildiği, buna ilişkin tediye makbuzlarının kooperatif kayıtlarında mevcut olduğu” şeklindeki beyanlar ile kooperatifçe davacının ihracına karar verildikten sonra, davacıdan aidat istenip istenmediği hususları üzerinde durulması, bu amaçla kooperatif kayıt ve belgeleri incelenerek rapor tanzimi için kooperatifler hususunda uzman bir bilirkişi seçilerek, gerekçeli, açıklamalı, denetime elverişli rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının ihtarnamelerde yazılı miktarda aidat borcu olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.