Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2017/1588 E. 2020/4303 K. 15.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1588
KARAR NO : 2020/4303
KARAR TARİHİ : 15.12.2020

MAHKEMESİ : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Şikayetçi vekili, bedeli paylaşıma konu taşınmazın satışı üzerine düzenlenen sıra cetvelinde, haciz tarihi 11.11.2009 tarihi olan şikayet olunan bankaya ilk sırada pay ayrıldığını, taşınmazın satışının, müvekkilinin 19.12.2014 tarihli talebi üzerine 13.03.2015 tarihinde yapıldığını, 20.09.2011 tarihinde avansını yatırarak satış talebinde bulunmuş olmasının şikayet olunanın haczini ayakta tutmayacağını, buna göre haczi düşmüş olan şikayet olunan bankaya, sıra cetvelinde ilk sırada pay ayrılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, öte yandan, müvekkilinin alacağının ilama dayalı işçi alacağı olduğunu ve bu nedenle sıra cetvelinden öncelikli olarak pay alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kaydına 11.11.2009 tarihinde haciz konulduğunu ve o tarihte yürürlükte bulunan yasal düzenlemeler uyarınca, iki yıllık satış isteme süresi içerisinde avansı yatırılarak 20.09.2011 tarihinde satış talebinde bulunulduğunu, bu nedenle satış tarihi itibariyle müvekkilinin haczinin ayakta olduğunu, ayrıca şikayetçinin hacze iştirak koşullarını da taşımadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, şikayet olunan banka tarafından yapılan 20.09.2011 tarihli satış talebinin, icra müdürlüğünce kıymet takdirinin yapılmadığı gerekçe gösterilerek red edildiği, bu kararın kaldırılmasına yönelik bir başvuruda bulunulmadığı, kıymet takdirinin yapılmasına yönelik istemin tek başına satış istemi olarak nitelendirilemeyeceği, zira kıymet takdirinin satışa hazırlık işlemi olduğu, dolayısıyla şikayet olunan bankanın 03.11.2009 tarihli haczinin düştüğü gerekçesiyle, sikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, şikayet olunan vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 02.01.2017 tarih ve 2016/89 E., 2017/52 K. sayılı ilamıyla, şikayet olunanın haczinin 03.11.2009 tarihi olduğu, süresinde 20.09.2011 tarihinde avansını yatırarak satış talebinde bulunduğu, satış talebinin icra müdürlüğünce henüz kıymet takdiri yapılmadığı gerekçesiyle red edildiğini, söz konusu red kararına karşı icra mahkemesine başvurulmadığı, bu şekilde 20.09.2011
tarihinden sonra dosyanın uzunca bir süre takipsiz bırakıldığı, taşınmazın satışının şikayetçinin talebi üzerine 13.03.2015 tarihinde yapıldığı, bu aşamada şikayet olunanın bankanın beklemede kalmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu davranışın dürüstlük kuralına aykırı olduğu, her ne kadar bir kez satış talep edilmekle haczin düşmeyeceğine dair İİK’da düzenleme ve bu yönde içtihatlar mevcut ise de somut olaydaki gibi satış talebinin red kararının benimsenmesinden sonra satış için gerekli hiç bir işlem yapılmaması durumunun yasada düzenlenmemiş olması nedeniyle, bu husustaki boşluğun hakim tarafından doldurulması gerektiği, bu nedenlerle şikayet olunan bankanın sıra cetvelinde, şikayetçinin önünde yer almasının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verimiştir.
Bu karara karşı süresinde şikayet olunan banka vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur. 02.03.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun’un 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri 10.000 TL’yi geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren 40.000 TL’ye, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28/02/2019 tarihinden itibaren 58.800 TL’ye, 01/01/2020 tarihinden itibaren de 70.000 TL’ye çıkarılmıştır.
Somut olayda sıra cetveline giren para 15.025,72 TL’dir. Uyuşmazlık konusu olan sıra cetveline giren miktar karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet olunan vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle kabul edildi.