Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2017/1145 E. 2020/3312 K. 27.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1145
KARAR NO : 2020/3312
KARAR TARİHİ : 27.10.2020

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dosyada şikayetin kabulüne, birleşen dosyada şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Asıl dosyada şikayetçi vekili, müvekkilinin borçlu … hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlattığını ve ihtiyati haciz kararı uyarınca 18.10.2011 tarihinde borçlunun SGK Başkanlığı nezdinde doğmuş, doğacak hak ve alacakları üzerine 32.982,00 TL için haciz ihbarnamesi ile haciz konulduğunu, haciz ihbarnamesinin 18.10.2011 tarihinde SGK kayıtlarına işlendiğini, takibin kesinleşmesi üzerine kesinleşen kısım olan 218.018,00 TL için 31.10.2011 tarihli haciz müzekkeresi ile borçlunun SGK Başkanlığı nezdindeki hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, bu haciz müzekkeresinin ise 31.10.2011 tarihinde kurum kayıtlarına işlendiğini, borçlu hakkında diğer şikayetçi … tarafından da 14.10.2011 tarihinde takip başlatıldığını, borçlunun SGK Başkanlığı nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacakları üzerine 31.10.2011 tarihli haciz müzekkeresi ve İİK’nın 89/1. maddesi uyarınca gönderilen aynı tarihli haciz ihbarnamesi ile haciz konulduğunu, şikayet olunanın haciz müzekkeresi ve haciz ihbarnamesinin 31.10.2011 tarihinde kurum kayıtlarına işlendiğini, düzenlenen sıra cetvelinde hacizlerin salt aynı tarihli olduğu gerekçesiyle paranın garameten paylaştırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığını, evrak kayıt numaralarının incelenmesinden müvekkilinin haczinin daha önce olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile dosyaya gelen paranın müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Asıl dosyada şikayet olunan …, borçlunun SGK Başkanlığı’ndan olan alacakları üzerine 28.10.2011 tarihinde İİK’nın 89/1. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi ile haciz koydurduğunu, ihbarnamenin SGK’ya 31.10.2011 tarihinde ulaştığını, şikayetçinin ise borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, takibin 30.10.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine 31.10.2011 tarihinde haciz müzekkeresi ile haciz koydurduğunu, fiilen şikayetçinin haczinin kendi haczinin önüne geçmesinin mümkün olmadığını, her nasılsa şikayetçinin haciz numarasının kendisinin numarasından önce gözüktüğünü, haczi 28.10.2011 tarihli haciz ihbarnamesi ile gerçekleştiğinden hangi numaranın önde olduğunun önemi olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Asıl dosyada şikayet olunan … vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Birleşen dosyada şikayetçi, borçlu hakkında yaptığı takibin 27.10.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine borçlunun SGK’dan olan alacakları üzerine haciz konulması için 89/1. haciz ihbarnamesi gönderdiğini, bu şekilde borçlunun SGK’daki alacağına haciz koydurduğunu ancak, tebligatın SGK’ya 31.10.2011 tarihinde ulaştığını, ayrıca yine haciz müzekkeresini alarak saat 09.00 itibariyle haciz işlemi yaptığını, şikayet olunanın borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, takibin 30.10.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine 31.10.2011 tarihinde haciz müzekkeresi ile haciz koydurduğunu, her nasılsa aynı tarihte şikayet olunanın haciz numarasının kendisinin numarasından önce gözüktüğünü, 28.10.2011 tarihinde haciz işlemi gerçekleştiğinden hangi numaranın önce olduğunun tartışılmasının hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinde birinci sırada olduğunun tespiti ile haczedilen paranın tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen dosyada şikayetlerin reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen dosyada şikayetçiler vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 22.02.2016 tarihli ve 2015/886 E., 2016/1019 K. sayılı ilamıyla, birleşen dosya yönünden gerekçesi düzeltilerek onanmasına, asıl dosya yönünden, asıl dosyada şikayetçinin haczinin ilk haciz olduğu, bu nedenle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl dosyada şikayetçinin haczinin ilk haciz olduğu, birleşen dosyanın değişik gerekçe ile onandığı ve ardından kesinleştiği gerekçesiyle, asıl dosyada şikayetin kabulüne, birleşen dosyada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.