YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8987
KARAR NO : 2019/5466
KARAR TARİHİ : 19.12.2019
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekilleri Av. …, Av. …, Av. … ile davacı vekili Av. …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, petrol arama ruhsatı sahibi olan davalı ile müvekkili arasında yapılan mutabakat zabtı kapsamında, operatör sıfatıyla hareket eden müvekkilinin gerçekleştirdiği sondaj ve kuyu tamamlama masraflarının, anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafça karşılanmadığını, bu kapsamda gönderilen fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 485.610,25 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen mutabakat zaptı hükümleri uyarınca, davacı tarafça yapılan sondaj ve kuyu tamamlama faaliyetleri kapsamında, davalı tarafın payına düşen masrafın toplam 477.203,63 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle, anılan meblağın davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 30.07.2008 tarihli “Mutabak Zaptı” başlıklı sözleşmenin 4.2. maddesinde, davacı Petrogas’ın operatör sıfatıyla 06.09.2008 tarihine kadar ilk kuyunun sondajına başlayacağı, kendi teknolojisini ve insan kaynaklarını kullanarak sondaj, kuyu tamamlama ve test çalışmalarını yüreteceği, petrol ve gaz keşfi olması durumunda yaptığı faaliyetlere ilişkin harcama ve masrafların tümünü öncelikli olarak tahsil etme hakkına sahip olduğu, ancak tahsil esnasında kaydedilecek gelirin %10’unu davalı Maya Petrol’e ödeyeceği, yaptığı faaliyetlere ilişkin harcama ve masrafların tümü tahsil edildikten sonra kaydedilecek üretim gelirine tarafların hisseleri oranında ortak olacakları; 4.5. maddesinde, Petrogas’ın üretim neticesinde elde edilecek gelirden öncelikli olarak operatör vasfıyla yaptığı faaliyetlere ilişkin masraf ve harcamaları tahsil edeceği, bu şekilde masraflar tahsil edildikten sonra kaydedilecek üretim gelirine tarafların hisseleri oranında ortak olacakları; 4.7. maddesinde ise ilk kuyudan keşif olmaması durumunda tüm masrafların Petrogas’ın üzerinde kalacağı, daha sonra kazılacak kuyulardan keşif olması ve üretime geçilmesi halinde 4.5 maddede yer alan düzenlemeye göre yaptığı faaliyetlere ilişkin harcama ve masrafların tümünü tahsil edeceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi halinde, davacı tarafın operatör sıfatıyla yapacağı sondaj ve kuyu tamamlama masraflarının, öncelikli olarak elde edilecek üretim gelirinden karşılanması sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde masraflar karşılandıktan sonra kalan bakiye gelir taraflar arasında hisseleri oranında paylaşılacaktır. Davacı, ancak elde edilen tüm üretim gelirlerinin sondaj ve kuyu tamamlama masraflarını karşılamaması durumunda diğer hissedarlara müracaat edebilecektir. Bu açıdan ilk kuyudan ya da sonraki kuyulardan keşif yapılmasının bir önemi bulunmayıp, her iki durumda da esas itibariyle sözleşmenin 4.5 maddesi uyarınca işlem yapılacaktır.
Somut olayda, ilk olarak Banarlı-3 kuyusunda sondaj çalışmalarına başlanmış olup, gaz keşfi olması üzerine bu kuyuda 03.11.2011 tarihi itibariyle üretime geçilmiştir. Dosya kapsamında yapılan incelemede 2014 yılı Mayıs ayı itibariyle halen bu kuyadan gelir elde edilmeye devam edildiği tespit edilmiştir. 25.10.2010 tarihinde Karaca-1 kuyusunda sondaj çalışmalarına başlanmış olup, keşif olmaması nedeniyle bu kuyunun kapatıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf her iki kuyu için operatör sıfatıyla yaptığı sondaj ve kuyu tamamlama masraflarından davalının payına düşen tutarın tahsili amacıyla 21.05.2012 tarihinde işbu davayı açmıştır.
İlk kazılan Banarlı-3 kuyusunda gaz keşfi olduğundan, sözleşmenin 4.2. maddesi hükmü uyarınca, davacı bu kuyudan devlet hissesi ve işletme masraflarını düştükten sonra kalan gelirin %10’unu davalı Maya Petrol’e verecek, bunun dışındaki tüm geliri, diğer hissedarlara başkaca bir pay vermeden, sondaj ve kuyu tamamlama masraflarına mahsuben kendisine ayıracaktır. Ayrıca, davacı Karaca-1 kuyusu için yaptığı sondaj ve kuyu tamamlama masraflarını da Banarlı-3 kuyusundan elde edilen gelirden tahsil etme hakkına sahiptir. Davacı ancak, elde edilen üretim gelirlerinin, her iki kuyuya ilişkin sondaj ve kuyu tamamlama masraflarını karşılamaması halinde hisseleri oranında diğer ortaklara başvuru hakkına sahip olup, yukarıda belirtildiği gibi, Banarlı-3 kuyusunda keşfin yapıldığı 2014 Mayıs ayı itibariyle üretimin devam ettiği ve halen bu kuyudan gelir elde edilmeye devam edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla dava, üretim gelirlerinin sondaj ve kuyu tamamlama masraflarını karşılayıp karşılayamayacağının belli olmadığı bir aşamada açılmıştır. Bu haliyle, eldeki dava henüz şartları oluşmadan yani istenebilir olmadan erken açılmış bir davadır. Bu durumda, mahkemece, davacının dava tarihi itibari ile işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığından, dava şartlarındaki eksiklik nedeniyle davanın usulden reddine ve davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi hükmü uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.