Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/8812 E. 2020/2124 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8812
KARAR NO : 2020/2124
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, dava dışı borçlu şirket aleyhine ilamlı takip yaptıklarını, borçlunun DHMİ Genel Müdürlüğü nezdinde bulunan alacaklarının haczedildiğini, SHY-6A Yönetmeliği 18 (c) md.si kapsamında sıralama yapıldığını davalı alacağının 1. sırada müvekkil alacağına 5. sırada yer verildiğini, davalının ilamsız takibinin itirazsız kesinleştiğini, davalı ve borçlu şirket yetkilisinin arkadaş olduklarını, borçlu şirketin faaliyetleri sona erdikten şirket hesaplarına para gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalının muvazaalı takibinin ve sırasının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sıralama işleminin Ticari Taşımacılık işletmeleri Yönetmeliğine göre yapıldığından idari yargının görevli olduğunu, müvekkili alacağının gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava dışı borçlu şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2009 yılı ticari defterlerine göre davalı … tarafından 04.05.2009 tarihinde dava dışı borçlu şirkete 1.500.000 USD (2.367.900,00 TL) tutarlı havale gönderilmiş olduğu, gönderilen havale dava dışı borçlu şirketin defterinde kayıtlı olduğundan muvazaa iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Davalı ile borçlu şirket arasındaki ilişkinin sadece para transferlerine dayalı olduğu, bu transfer ilişkisi küçük miktarlarda devam ederken 04.05.2009 tarihinde davalı tarafından borçlu şirket hesabına 1.500.000 USD (2.367.900,00 TL) para transferi yapıldığı, dosyada mevcut banka kayıtlarına göre …tarafından 04.05.2009 tarihinde davalıya 1.500.000 USD (2.367.900,00 TL) tutarlı havale gönderildiği aynı gün davalı tarafından paranın borçlu şirketin hesabına aktarıldığı görülmüştür. Borçlu şirket yetkilisi olduğu ileri sürülen …tarafından davalıya yapılan havalenin tekrar borçlu şirkete aktarılması şeklinde oluşturulan muhasebe ilişkisinin gerçek olup olmadığı üzerinde durularak ve aynı zamanda davacının takibi … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/281E, 2010/159 K sayılı ilamına dayandığına göre dava tarihinin davalının takip tarihinden önce olup olmadığı hususu da dikkate alınarak muvazaa iddiasının varlığı araştırılarak bir karar verilmesi
gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmamıştır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.