Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/8608 E. 2019/384 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8608
KARAR NO : 2019/384
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davacının … 1. … Müdürlüğünün 2015/8115 sayılı dosyası üzerinden dava dışı borçlu …’den olan nafaka alacağı için takibe geçtiğini, takibin kesinleştiğini, borcun ödenmemesi üzerine borçlunun taşınmazı üzerine imtiyazlı alacak olarak iştirak haczi yapıldığını, … 14. … Müdürlüğünün 2014/15260 sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde davalıya 74.473,35 TL. ödenmesine karar verildiğini, davacının alacağının ödenmediğini, davalının borçlu …’in arkadaşı olduğunu, bu şahısların hemşeri olduklarını, borçlu …’in davacının annesinden boşandıktan sonra ardı ardına mallarını elden çıkartıp, muvazaalı şekilde borçlanma yolunu seçtiğini, bu şekilde eski eşinin hak ettiği tazminatları ve katkı payını elde etmesini önlemeyi amaçladığını, davalı tarafın dayandığı alacağın muvazaalı olduğunu belirterek … 14. … Müdürlüğünün 2014/15260 sayılı dosyasının muvazaa nedeniyle iptaline davalının alacağının sıra cetvelinden düşürülmesine, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı tarafta olduğu, davalı tarafın takibe dayanak yaptığı bono, kambiyo senedi vasfında bir senet olmakla birlikte, her zaman düzenlenmesi mümkün bir belge olduğu, başlı başına bu bononun mevcudiyeti davalı tarafın gerçekten alacaklı olduğunu göstermeyeceğini, davalının dava dışı …’e borç para verdiğini iddia etmek dışında, alacaklarının gerçek bir alacak olduğunu ispata yarar hiçbir delil getiremediğini, davalı tarafça davacı tarafın alacağının kendilerinin dayandığı senet tanzim edildikten sonra doğduğu iddia ediliyor ise de davalı tarafın dayandığı bono vasfındaki senet her zaman tanzim edilebilecek, tanzim tarihi de isteğe göre belirlenebilecek nitelikte bir belge olduğu, davacının 15.07.2014 tarihinde dava dışı … aleyhine … 5. Aile Mahkemesinde yardım nafakası istemiyle dava açtığı, davanın 05.02.2015 tarihinde karara bağlanıldığı ve davacı lehine dava tarihinden itibaren, yani 15.07.2014 tarihinden itibaren yardım nafakası ödenmesi yönünde hüküm tesis edildiği, davalının … 14. … Müdürlüğünün 2014/15260 sayılı dosyası üzerinden başlatılan … takibinin ise 18.11.2014 tarihinde başlatıldığı, davacı tarafından dava dışı babası …’e karşı yardım nafakası istemiyle dava açıldıktan yaklaşık 4 ay sonra davalı tarafından takibe geçildiği, …/…
davalının dayandığı senedin her zaman tanzim edilebilecek nitelikte bir belge olması da gözetildiğinde, davalı tarafın bu yöndeki savunmasına itibar etme imkanı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.