Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/8249 E. 2019/4415 K. 23.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8249
KARAR NO : 2019/4415
KARAR TARİHİ : 23.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı … ve vekili Avukat … gelmiş tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalı arsa sahibi ile davacı yüklenici arasında 29.06.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, 4 blok ve 60 bağımsız bölümlü bina yapmak üzere anlaşıldığını, davalıya 1 adet D bloktan diğerleri A-B-C bloklardan olmak üzere 15 adet bağımsız bölüm verileceğinin kararlaştırıldığını, A ve B blokun tamamlandığını, C blok’un bitmek üzere olduğunu, D bloka ise ruhsat verilmdediğinden başlanılamadığını ve hukuki imkansızlık nedeni ile D blokun yapılmasının mümkün olmadığını, kat irtifakının tamamının davacı adına tesis edildiği, davacının D blok yapılmaması nedeni ile sözleşmeye göre yapılan bağımsız bölümlerin %25’i oranında bağımsız bölüm alması gerektiği ancak 2.75 adet bağımsız bölüm fazla aldığı yine bu orana göre kendisinin de 33.75 adet bağımsız bölüm alması gerektiğini ileri sürerek 36,50 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazların dava tarihindeki değeri olan 60.000 TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, D blok’un yapılamamsında davalının kusuru olmadığını, davacıya düşen bağımsız bölümlerin tapu devri yapılması için davalının istediği kişiye devir yetkisinin verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının tapu iptal tescil talebinden feragat ettiği, tazminat talebi yönünden ise davacının edimlerini yerine getirmediği, D blok’a hiç başlanmadığı, diğer bloklarda ise eksiklikler olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının devir yükümlülüğünün inşaat tamamlandıktan sonra ferağ verme şeklinde yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı, davacı tüm edimlerini yerine getirmeden talepte bulunamaycağı, davalı adına ve arsa payı açıkta kalmayacak şekilde yapılan kat irtifakı davacının bilgisi ve yönlendirmesi dahilinde yapıldığı, davacının bilgisi dahilinde …’ya vekalet verildiği ve yine davacının bilgisi dahilinde davacı yüklenici hisselerinin dava dışı … Turizm şirketine devredildiği, …’nın savcılıkta verdiği resmi beyanlar ile bu hususun doğrulandığı, davacının payını devredip kredi çektikten sonra payının devredilmediğini iddia etmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.