Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/7683 E. 2019/5389 K. 17.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7683
KARAR NO : 2019/5389
KARAR TARİHİ : 17.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, site içinde kendisine ait tamamlanmış ve fiilen kullanılan bağımsız bölüm sahibi olduğunu, sitenin ortak giderleri için her yıl genel kurulda aidat miktarları ve gecikme faiz oranları belirlendiğini, sitenin genel giderleri için belirlenen aidatları davalının ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün 2015/3311 E. sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının 4.300,00 TL yönünden takibi kabul ettiğini, asıl alacağın 8.700,00 TL kısmına itiraz ettiğini ileri sürerek 8.700,00 TL asıl alacağa yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif defter ve belgelerine, davalının ödeme belgelerine göre davalının toplam 6.175,00 TL asıl aidat borcunun bulunduğu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120. maddesine göre gecikme faizinin 2.836,13 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 4.691,90 TL olan kısmına yapılan itirazın iptali ile 1.855,70 TL üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 121. maddesinin son fıkrası “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, mahkemece itirazın iptaline karar verilen miktarın içine gecikme faizininde eklenerek belirlenen bu miktara yeniden takip tarihinden itibaren faiz işletilerek hüküm kurulması başka bir deyişle faize faiz yürütülerek hüküm kurulması doğru olmamış ise de, bu husus yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak yerine, 1. bent olarak “Davanın kısmen kabulü ile; davalı hakkında yürütülen … 3.İcra Müdürlüğü’nün 2015/3311 esas sayılı dosyasına konu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.855,70 TL asıl alacak ve 2.836,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.691,90 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına” eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.