Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/7109 E. 2019/557 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7109
KARAR NO : 2019/557
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin kuruluşundan bu yana aidatları ve diğer ödemeleri ödediğini, davalı kooperatifin 26.06.2010 tarihinde yaptığı genel kurulda “2007 yılı genel kurulundan sonra gecikme faizi ödeyenlerin bu ödemelerinin gelecek borçlarından mahsup edilmesi” yönünde karar alındığını, bu kararla gecikme faizlerinin affedildiğini, kararın 19.07.2010 tarihli yazı ile müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin 2007 yılı Haziran ayı ile 2008 yılı Temmuz ayı arası 2.225,00 TL ve 2009 yılına ait 2.700,00 TL olmak üzere toplam 4.925,00 TL ödeme yaptığını, davalı kooperatif yönetiminin müvekkiline gönderdiği 07.10.2009 tarihli yazı ile “06.10.2010 tarihi itibariyle borcunun olmadığını ve yine 31.01.2010 tarihi itibariyle borcunun olmadığını” bildirdiğini, müvekkilinin davalı kooperatifin aldığı karar gereği parasını kendisine iadesini beklediğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme ve mahsup işleminin yapılmadığını, müvekkilinin davalıya ihtarname gönderdiğini, 21.05.2013 tarihli genel kurul toplantısında durumu yazılı olarak bildirdiğini, bunun ardından 25.03.2014 tarihinde davalıya yeniden ihtarname gönderdiğini ileri sürerek müvekkiline ödenmesi gereken 4.925,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 26.06.2010 tarihli genel kurul toplantısındaki söz konusu düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olduğundan bahisle bakanlık temsilcisinin şerh koyduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından, 26.06.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan 14 numaralı karar kooperatifin en yetkili organı olan genel kurul tarafından alınmış olup, bu kararın iptali yönünde yapılmış bir başvuru ve alınmış bir karar da olmadığı, kararın taraflar yönünden bağlayıcı olduğunu, bu karara rağmen davalı kooperatif tarafından davacıdan tahsil edilen ve miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmayan 4.925,00 TL haksız olarak tahsil edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Davalı kooperatifin 26.06.2010 tarihli olağan genel kurul toplantısında ”2007 yılı genel kurulundan sonra gecikme faizi ödeyenlerin bu ödemelerinin gelecek borçlarından mahsup edilmesine” yönelik karar alındığı, ancak söz konusu kararın geçmiş dönemdeki gecikme faizi ödeyen üyeleri af niteliği taşımayıp, ileride doğacak borçlardan dolayı mahsup niteliğinde olduğu …/…
anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne yönelik yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.