Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/6692 E. 2019/4133 K. 09.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6692
KARAR NO : 2019/4133
KARAR TARİHİ : 09.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, muhasebeci olduğunu ve davalının muhasebe işlerini yapmak için sözleşme imzaladıklarını, davalının borcunu ödemediğini, başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, itirazın iptalini, %20 icra inkar tazminatı mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin eşinin davacı yanında çalıştığını, işten çıkmış olması nedeniyle tazminat almasından dolayı davacınınn muhasebe bedelinin eksiksiz ödenmesine tüm ödemelerin makbuzunun alınmasına rağmen davayı açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre taraflar arasında sözleşme imzalandığı, ücretin ve verilen hizmet süresine ilişkin ihtilaf bulunmadığı, davalının borcunu ödediğine ilişkin bir kanıt sunamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından makbuz kesilmesi ücretin alındığına karine oluşturur. Davalı tarafından da 2012,2013 ve 2014 yılları arasında hizmet verildiği konusunda ihtilaf olmadığı, davacı tarafından sunulan sözleşmede ücretin yazılı olduğu, davalı tarafından sunulan sözleşmede ise ücret kısmının boş bırakıldığı, her iki sözleşmenin de tarafların imzalarını taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının sunmuş olduğu sözleşmenin esas alınması doğru değildir.
Mahkemece, muhasebeciler odasından ilgili yıllara ait celp edilen miktarlar esas alınarak hesap yapılmalı ve davalı tarafından ibraz edilen makbuzlarda yazılan miktarların mahsubu yapılarak; davacı alacağının bulunup bulunulmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi