Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/6532 E. 2019/420 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6532
KARAR NO : 2019/420
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalı kooperatif vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davacıların kooperatif üyesi olan miras bırakanı …’in davalı kooperatifçe yaptırılan 12 no.lu daireyi resmen ve fiilen teslim aldıktan sonra vefat ettiğini, kooperatifin bina yapımında mimari proje dışına çıkmış olması nedeniyle tapunun alınamadığını, davalı kooperatifin 2004 yılında kötü niyetli olarak miras bırakanı üyelikten ihraç ettiğini, davalı kooperatifin ihraç kararının mahkeme kararıyla iptal edildiğini, davalı kooperatifçe ihraç kararının kesinleşmesi beklenmeden dairenin diğer davalılara tahsis edildiğini ileri sürerek davalılarının daireye müdahalenin men’ine, dava tarihinden geriye 5 yıllık dönem için ecrimisil bedelini dönem sonlarından işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili, daireyi satın aldıklarını, davacıların daire üzerinde haklarının bulunmadığını, davacılara ödedikleri tüm bedelin geri ödendiğini ve davacıların iyi niyetli olmadığını, hiçbir bedel ödemeden dava konusu evin kendilerine ait olduğunu söylemelerinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif vekili, muris …’in kooperatife ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle ortaklıktan ihraç edildiğini, ihraç kararının kesinleşmesinden sonra mahkemeden tevdi mahalli tayini suretiyle bütün ödemelerin mirasçılara iade edildiğini, dairenin o dönemde kullanılacak durumda olmadığını, dairedeki eksik birçok işin oturanlar tarafından yapıldığını öne sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacılar murisi …’in, kooperatif üyeliğini kurada kendisine 12 numaralı daire isabet eden önceki üye …den devraldığı, üyelik devir işleminin davalı kooperatif defterine kaydedildiği, davacılar murisi …’in yönetim kurulunun 08.10.2002 tarihli 57 no.lu kararı ile …/…
kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiği, ihraç kararından sonra ihraç edilen … yerine dava dışı …’in üyeliğe alındığı, üyelikten ihraç kararının iptali istemiyle açılan dava sonunda kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin genel kurul kararının iptali ile davacıların davalı kooperatifin ortağı olduklarının tespitine karar verildiği, verilen bu kararın 14.12.2011 tarihinde kesinleştiği, davalı kooperatifin inşa ettiği bağımsız bölümleri henüz tapuda ferdileştirme işlemi yapılmadan, kura zaptına göre üyelerine teslim ettiği, üyelerin kendilerine tahsis edilen bağımsız bölümleri kullanmaya başladıkları, davacılar murisinin de kendisine isabet eden bağımsız bölümü teslim alarak kullandığı, ihraç kararından sonra ise davalı kooperatifçe söz konusu bağımsız bölümü davacıların kullanmasına izin vermediği, söz konusu bağımsız bölümün üyelik devirleri ve satış yoluyla davalılar … ve …’a geçtiği ve taşınmazın bu davalılarca kullanıldığı, davalı kooperatifçe hakkında verilen ihraç kararı kesinleşmeden, davacılar murisi yerine yeni üye alınmak suretiyle, kura zaptına göre davacılar murisine isabet eden ve teslim edilen bağımsız bölümden davacıların istifadesinin önlendiği, haksız olarak bağımsız bölüme el atıldığı, davacıların davalı kooperatif aleyhine açtığı ecrimisil davasında haklı oldukları, davaya konu taşınmaz davalı kooperatifçe üyelik devri ve tapudan yapılan devirlerle iyi niyetli diğer davalılara geçtiğinden ve davalı kooperatifçe halen devam etmekte olan el atma bulunmadığından davacıların men’i müdahale taleplerinin yerinde olmadığı, davacıların diğer davalılara karşı açtığı davanın ise bu davalılar davalı kooperatif kayıtları ve tapu kayıtlarına göre davaya konu taşınmazı davalı kooperatiften satın aldıklarından ve bu davalıların taşınmazı devralmalarında kötü niyetli olduklarının, davacıların taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunun, verilen ihraç kararının haksız olduğunun, dolayısıyla bilerek davacılar zararına hareket ettikleri davacılar tarafından ispatlanamadığı, davaya konu bağımsız bölüm iyi niyetli davalılar … ve …’a geçtiğinden ve bu davalıların bağımsız bölümü kullanmaları haksız olmadığı gerekçesiyle davalılar … ve … aleyhine açılan davanın reddine, davalı kooperatif aleyhine açılan meni müdahale davasının reddine, davalı kooperatif aleyhine açtığı ecrimisil davasının kabulüne, 12.210,00 TL ecrimisilin, 2.000.00 TL’sine dava tarihinden itibaren, 10.210,00 TL’sine ıslah tarihi olan 10.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ve davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
Dava, müdahalenin men’i ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Muris …’in kooperatif üyesi olduğu, muris hakkında ihraç kararı verilmesi üzerine kararın kesinleşmesi beklenilmeden ikamet ettiği bağımsız bölümden tahliye edildiği ve üyeliğin …’e, ondan da nihayet davalı …’a devredildiği, en son bağımsız bölümün kooperatif üyeliğinin davalı … adına kayıtlı olduğu ve diğer davalı … ile birlikte oturduğu hususunda uyuşmazlık yoktur.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/5 maddesinde haklarında çıkarma kararı kesinleşmeyen ortak yerine yeni ortak alınamayacağı, bu kişilerin hak ve yükümlülüklerinin karar kesinleşinceye kadar devam edeceği hüküm altına alınmıştır. İhraç kararı iptal edildiğine göre davacılar murisi …’in tahsis önceliği devam ettiğinden bu yerle ilgili kooperatifin ve diğer devralanların devirlerine değer verilmesi yukarıdaki madde hükmü
gereğince mümkün değildir. Bu nedenle davacıların tahsis önceliğinin kabul edilerek dava konusu yerden davalıların müdahalesinin men’i ile bu yerin ihraç kararından önce olduğu gibi davacılara teslim edilmesi gerekirken, aksi düşünce ile uygulama yeri olmayan davalıların iyi niyetli olduklarından bahisle talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacılar, mahkemece karar verilen ecrimisil bedeline dönem sonu itibarıyla faiz talep etmiş ve bu talep mahkemece kabul edilmemişse de, mahkemece kooperatiften tahsiline karar verilen ve ecrimisil olarak nitelendirilen bedelin kooperatifin somut olaydaki durumu nazara alındığında kira olarak nitelendirilmesi gerektiği ve davalı temerrüde düşürülmediğinden kiraya dönem sonu itibarıyla faiz talep edilemeyeceğinden davacıların bu konudaki temyiz itirazları yerinde görünmemiştir.
3-Mahkemece, 16.03.2018 tarihli makbuzla davacı tarafından yatırılan 717,25 TL tamamlama harcının kararın hüküm fıkrasında yargılama giderleri hesabında dikkate alınmaması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda belirtilen harcın temyiz eden kooperatiften alınarak hazineye irat kaydına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.