Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/6218 E. 2018/5200 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6218
KARAR NO : 2018/5200
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Asıl ve birleşen dosyada davacı vekili, müvekkili tarafından Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2010/1836 E. sayılı dosyasında borçlular … aleyhine icra takibi başlatıldığını, haciz konulan taşınmazlardan bazılarının dosyada satılarak paraya çevrildiğini, başka borçlardan dolayı da konulan hacizler bulunduğundan İcra Müdürlüğünce her taşınmazla ilgili ayrı ayrı sıra cetveli düzenlendiğini, davalının, borçlulardan …’un taşınmazları üzerine ortağı bulunduğu şirketlerin borcundan ötürü şirkete karşı takip yoluna başvurulmaksızın haciz koyduğunu ayrıca davalının alacak miktarının da haciz tarihi itibariyle ele alınmadığını ileri sürerek 14.02.2014, 27.02.2014, 28.02.2014 ve 05.03.2014 tarihli sıra cetvellerinin iptali ile davalının sıra cetvellerinden çıkarılarak yeniden sıra cetvelleri düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalı vekili, asıl ve birleşen davada davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının alacağının davaya konu taşınmazların satış tarihinden önce ödenmesi nedeniyle takibin kaldırılması gerektiği, derece kararı düzenlenirken söz konusu alacakların hesaba katılmaması gerektiği, taşınmazlar üzerinde davalının 7686 ve 23070 sayılı hacizlerinden başka bir haciz bulunmadığı, sıra cetvelleri düzenlenirken vergi dairesinin alacağının dikkate alınmaması gerektiği, davacının itirazının yerinde olduğu, davayı kazanması halinde sonucundan sadece kendisi yararlanacağından davacının alacağının tamamen ödenmesine tahsis edilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.