Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/6158 E. 2018/5435 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6158
KARAR NO : 2018/5435
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada müdahiller …. Bankası A.Ş.,… Varlık Yönetim A.Ş., … ve Profil Endüstrisi A.Ş.,…Çelik Mamülleri San. Ve Tic. A.Ş., … A.Ş., …Boru Profil San ve Tic. A.Ş., … Haddecilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. …Bank A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, müvekkillerinin grup şirketi olduğunu, borca batık durumda olduğunu, iyileştirme projelerinin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtulacaklarını ileri sürerek iflaslarının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; iyileştirme projesinin somut verilere dayandığı ciddi, inandırıcı ve uygulanabilir durumda olduğu iyileştirme projesinin gerçekleştirilmesi ve projede belirtilen tedbirlerin tamamlanması durumunda şirketlerin borca batıklıktan kurtulacağı gerekçesiyle şirketlerin iflaslarının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı, bir kısım müdahiller vekilleri temyiz etmiştir.
1- İİK’nın 179/b-4 maddesi “Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde
iflası ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir” hükmünü içermektedir. Anılan hüküm uyarınca iflas erteleme müessesinde toplam uzatma süreleri dört yıl olup, ilk iflas erteleme süresi nazara alındığında bu süre toplamda beş yıldır.
Asıl davada davacı …. hakkında 12.11.2013 tarihinde verilen tedbir kararları ile iflas erteleme müessesesinin faydalarından yararlanmaya başladığı görülmüştür. Fakat anılan tedbir kararları verilmesine rağmen borca batıklığın arttığı, şirketin gerekli iyileşmeyi göstermeyip borca batıklıktan kurtulamadığı, dosyanın Yargıtayda inceleme tarihi itibariyle erteleme tedbirlerinin üzerinden beş yıl geçtiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, erteleme tedbirlerinin üzerinden beş yıl geçmesine rağmen iflas erteleme davalarında dava teorisinin dışına çıkılarak aksine gelişen durumların mahkemece nazara alınması mümkün olduğundan İİK’nın 179/b-7 maddesi uyarınca mahkemece dosyanın re’sen ele alınıp her zaman iflas kararı verilebileceğine göre asıl davada davacı şirketin halen borca batıklığının devam ediyor olması halinde iflasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2- Asıl ve birleşen davada davacıların grup şirketler olduğu dikkate alındığında, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelmektedir. Bu durumda grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekli olup, birleşen davada davacılar … İnşaat Malzemeleri Tic. A.Ş. Ve … Tekstil Konfeksiyon Turizm San. Ve Tic. A.Ş.nin asıl davada davacı …Ş.’nin borcuna ilişkin kefaletlerinin bulunduğu, bu miktarın birleşen davada davacılar … İnşaat Malzemeleri Tic. A.Ş. ve … Tekstil Konfeksiyon Turizm San. Ve Tic. A.Ş’nin pasif hesaplarında gösterilmemesi halinde borca batık olmadığı nazara alınarak birleşen davada davacı şirketler açısından iflas erteleme dava şartı olan borca batıklık unsurunun gerçekleşmemiş olduğu gözetilerek bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada bir kısım müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada bir kısım müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.