Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/5595 E. 2019/3543 K. 12.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5595
KARAR NO : 2019/3543
KARAR TARİHİ : 12.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince tavzih kararı yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, davalı yüklenici ile müvekkili arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği arsa sahiplerine verilmesi gereken dairelerin teslim edilmediğini ileri sürerek tapuda yüklenici adına kayıtlı 7 daire 1 dükkanın tapusunun iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tescilini talep ve dava etmiştir. 01.04.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile diğer bağımsız bölümler hakkındaki talepleri saklı kalmak kaydıyla 5,10,18 nolu bağımsız bölümlerin tapularının iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tescili, 2 nolu bağımsız bölümün ise değerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde inşaatı zamanında bitirdiğini, müvekkilinin davacılara hisseleri oranında ifa önerisinde bulunduğunu, davacıların kabul etmediklerini savunarak davanın bilirkişi raporları doğrultusunda sonuçlanmasını istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacıların ıslah talebi nazara alınarak; dava konusu 10, 5 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile; davacılar …, …, … ve dahili davacılar …, …, …, …, …, … adlarına hisseleri oranında tapuda kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 2 no.lu bağımsız bölümün toplam değeri olan 29.121,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılar …, …, … ve dahili davacılar …, …, …, …, …, …’a hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiştir. Kararın 11.02.2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra davacılar vekilinin 26.03.2014 tarihli dilekçe ile davacı … ‘nin adının hüküm fıkrasına yazılmasına ve davacıların hisse oranlarının hüküm fıkrasında belirtilmesine ilişkin tavzih talebi mahkemece 26.03.2014 tarihli ek kararla reddedilmiştir.
Tavzih talebinin reddi kararını davacılar vekili temyiz etmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305/1. maddesi “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.” Aynı Yasa’nın 304. maddesi ise hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği hükmünü içermektedir. Davacılar vekili tavzih talebi ile infazı kabil bir kararın kurulmasını amaçlamaktadır. Mahkemece gerekçeli karar yazılırken hem maddi hata yapılarak gerekçeli karar başlığında 9. sırada yer verilen davacı …’nin adı hüküm fıkrasında yazılmamış hem de hüküm fıkrasında davacıların hisse oranları belirtilmeyerek infaz sırasında tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuştur. Davacıların tapuda hisse oranlarının tavzih suretiyle karara yazılmasında sakınca yoktur. Tavzihle bu hususun düzeltilerek infazda tereddütün ortadan kaldırılması ve unutulan davacı isminin hüküm fıkrasına yazılarak maddi hatanın giderilmesi gerekirken talebin reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tavzih talebinin reddine ilişkin 26.03.2014 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 26.03.2014 tarihli tavzih talebinin reddi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.