Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/5305 E. 2019/347 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5305
KARAR NO : 2019/347
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde müdahil T. … … A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, müvekkili şirketlerin grup şirket olduğunu tarım ürünleri ve zirai ilaçların yurt içi ve dışı pazarlama, üretim faaliyetleri ile iştigal ettiklerini, şirketlerin aktiflerinin pasiflerini karşılayamadığını, borca batık hale geldiklerini, sunulan iyileştirme projesi kapsamında şirketlerin borca batklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu ileri sürerek iflasın, 1 yıl süre ile ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirketlerin borca batık olduğunu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi olduğunu, davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi kararı verilmesi halinde borca batıklıktan kurtulabilecekleri gerekçesiyle davacıların davasının kabulü ile hüküm tarihi olan 17.04.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı şirketler yönünden iflaslarının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı müdahil T…. … A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
İflas erteleme davalarında erteleme talep eden şirketin borca batık olması dava şartıdır. Borca batıklık, TTK’nın 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Erteleme talep eden şirketin mevcut kayıtları; tapu, trafik, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer verilerin toplanması ve konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor alınarak belirlenmelidir. Bu durumda, mahkemece, yeni bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulu seçilerek, davacı şirketin borç miktarı, giderleri, üçüncü şahıslardan olan alacakları ve taşınmazları, taşıtları, demirbaşları v.s. tüm mevcut malvarlığı yönüyle mahallinde ve ayrıca defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması, zirai ilaç ruhsatlarının değerlerinin tespit edilmesi, davacıların grup şirket olması nedeniyle grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, kefalet veren şirketin pasifinde ayrıca yer verilmemesi hususu da gözetilerek davacı şirketlerin aktif ve pasifini rayiç değerleriyle tereddüte yer vermeyecek …/…
şekilde belirleyen; gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, davacı şirketin borca batık olmadığının tespiti halinde davanın reddine karar verilmelidir. Davacı şirketlerin borca batık olduğunun tesbiti halinde ise iflasın ertelenmesine karar verebilmek için talepte bulunan şirketin sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması gerekir. Mali durumun iyileştirilmesi imkanın mevcut olup olmadığı somut vakıalara dayanılarak tespit edilmelidir. Belirsiz nitelikteki emareler erteleme kararı verilmesi için yeterli kabul edilemez.
Somut olayda dosyaya sunulan iyileştirme projesinin borçların tasfiyesinin nasıl yapılacağı ile ilgili veriler içermediği, hedeflenen karların ve alınacak tasarruf tedbirlerinin nasıl sağlanacağına ilişkin somut bilgi ve belgeler sunulmadığı, projenin uygulanabilirliğine ilişkin proforma gelir ve gider tablolarına yer verilmediği, iyileştirme projesinin şirketin mali tabloları ile karşılaştırılmasının ve denetlemesi imkanının bulunmadığı, davacı şirketlerin iyileştirme projesinin şirketlerin mali durumlarının iyileşmesini sağlayacak somut veriler içermediğinden ciddi ve inandırıcı değildir. Bu nedenle davacı şirketlerin borca batık olmaları halinde iflaslarına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şeklide hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahil T…. … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan müdahil yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.