Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/5215 E. 2019/720 K. 26.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5215
KARAR NO : 2019/720
KARAR TARİHİ : 26.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar itirazına yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, … ilçelerinin elektrik arıza onarım bakım işlerine ilişkin hizmet alım sözleşmesinin 14.11.2012 tarihte sona erdiğini, 2012 yılında yeni ihalesi yapılan işlerin başka firmaların uhdesinde kaldığını, sözleşme sona ermesine rağmen davalı tarafın kasıtlı olarak kesin hesabı yapmadığını, müvekkili şirketten işçilerin kıdem ve ihbar tazminatı ile izin alacakları ve devam eden davalarla ilgili alacak talebinde bulunduğunu, aksi halde teminat mektuplarının paraya çevrileceğini bildirdiğini ileri sürerek taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre kıdem ve ihbar tazminatlarının müvekkilinden istenemeyeceğine, ihtarname ile istenen izin alacaklarının haksız ve dayanaksız olduğuna, ihtarnamede talep edilen davalara ilişkin alacak taleplerinin haksız olduğuna, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin haksız olduğuna ve müvekkiline iadesine ve taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşme kapsamında işçilerin işçilik alacaklarını ödemediğini ve bu şekilde amir sözleşme hükümlerinin gereğini yerine getirmediğini, davacının işçilik alacaklarını, işe iade tazminatlarını ve … kazasına bağlı maddi ve manevi tazminatları ödemesi aksi halde teminatının nakde çevrileceği hususunda defaatle ihtar edildiğini, ancak davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bilirkişi kurul raporu doğrultusunda teminat mektubunun dava açıldıktan sonra davalı idare tarafından paraya çevrilmiş olması gözetilerek bu yönü ile talep konusuz kaldığından bu hususta karar ittihazına yer olmadığına, davalı tarafın vaaz edilen tedbire rağmen teminat mektubunu paraya çevirdiği anlaşılmakla davacı yanın bu yönde hukuk davası açmakta muhtariyetine, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalı tarafın davacıdan kıdem ve ihbar tazminatı talepte haklı olmadığına, keza ihtarnamede istenen izin alacaklarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olması nedeniyle davacı taraftan istenilemeyeceğine ve ihtarnamede davacı taraftan istenen diğer taleplerin haksız görülmesi nedeniyle davacıdan istenemeyeceğine taraflar arasında oluşan muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Hizmet alım sözleşmesinde işçi ve işçilik alacaklarından yüklenici/alt işveren sorumludur. Teminat mektubu da bu sorumlulukların yani sözleşmenin teminatıdır. Davalı işveren aleyhine işçiler tarafından gerek kıdem ve ihbar gerekse de … kazası nedeniyle tazminat davaları açıldığı sabit olduğuna göre, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının tamamından, … kazalarından kaynaklanan tazminatlardan da kusuru nispetinde sorumlu olduğu davalar sonucunda teminat miktarından arta kalan kısmın istirdat davası açılarak tahsil edilebileceği gözetilerek muarazanın bu şekilde giderilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.