Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/5130 E. 2019/1713 K. 07.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5130
KARAR NO : 2019/1713
KARAR TARİHİ : 07.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı ve davalı vekilince katılma yolu ile duruşmasız temyiz edilmiş ise de dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından davacı vekilinin duruşma istemi reddedilerek dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davacı ve dava dışı arsa…ın vekili sıfatıyla hareket eden davalı … ile arsa bedelinin ödenmesine ilişkin 09/03/2000 tarihinde Mukavele başlıklı ve 27/09/2000 tarihli Sözleşme başlıklı olmak üzere iki adet sözleşme imzaladıklarını, davalının sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, müvekkilinin, davalı ve davalının vekil sıfatıyla hareket ettiği … ile bahsi geçen arsaya ilişkin yapılan hesaplaşma sonucunda hakkaniyete aykırı bir şekilde ödediği ve davalı …’in malvarlığında artışa sebep olan 225.000 DM nin yaklaşık karşılığı olan 325.000,00 TL.nin ifa tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmesine, 27/09/2000 tarihli Sözleşme’nin incelenerek bu belgeyi imzalayanın davalı olup olmadığının ve …’ın vekili olup olmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’i ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre mukavele başlıklı 09/03/2000 tarihli belge ve bu belgeye göre verildiği anlaşılan 27/09/2000 tarihli sözleşme yazılı belge nedeniyle mukavele içeriği ve kesinleşen mahkeme dosyasına göre 09/03/2000 tarihli belgenin kesinleşen dosyada tartışıldığı, 225.000,00 DM nin davalılar tarafından olduğu gibi davacı tarafça da ödendiği konusunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, 2000 yılı içerisinde ödendiğinin sabit olduğu, mevcut dosya kapsamına göre 6101 Sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5-(1) mad. gereğince taraflar arasındaki ilişkiye uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Yasası olduğu, 818 Sayılı Yasa’nın 66. mad. göre zamanaşımı süresinin 1 ve 10 yıllık süre olup, ödeme tarihi olan 2000 yılına 10 yıllık süre eklendiğinde 27/09/2010 itibari ile 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkemece davalı taraf yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.