Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4988 E. 2018/5504 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4988
KARAR NO : 2018/5504
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından ödeme yapılmadığını, yapılan araştırmalarda borçlunun mal varlığına rastlanmadığını, bunun üzerine borçluya iflas ödeme emrinin gönderildiğini, ancak borçlu tarafından iflas ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalının tacir ve iflasa tabi kişilerden olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava şartının gerçekleşmediğini, müvekkilinin tacir olmadığını, davacının ticari işten kaynaklanan bir alacağının olmadığını savunarak davanın reddi ile İİK’nın 176/b atfı ile uygulanacak 169/a, 3. fıkrası uyarınca takip dayanağı senedin % 10 tutarı oranında davacının para cezasına mahkum edilmesine, uğramış olduğu haksız icra takibinden dolayı alacağın % 25 inden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İİK’nın 43. maddesine göre, iflas yolu ile takip ancak Ticaret Kanununa göre tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabii bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabii bulundukları bildirilen gerçek veya tüzel kişiler aleyhine yapılabileceği, davalının takibe dayanak olan bonoda keşideci ve gerçek kişi olduğu, davalının tacir olduğuna dair herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmadığı, bir kişinin limited şirketi ortağı olması tacir sayılmak için yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.