Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/489 E. 2017/2431 K. 28.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/489
KARAR NO : 2017/2431
KARAR TARİHİ : 28.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, … İcra Müdürlüğü’nün 2012/1303 esas sayılı dosyası ile davalı borçlu … aleyhinde icra takibi yapıldığını, borca itiraz edilmesi üzerine … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/131 esas 2013/314 karar sayılı dosyasından 27.06.2013 tarihinde itirazın iptaline karar verildiğini, borçlunun çalıştığı tespit edilen … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’ne maaşına haciz konulması için yazılan müzekkereye verilen cevapta, borçlunun maaşından … İcra Müdürlüğü’nün 2009/730 esas sayılı dosyasına 145.592,33 TL’lik borç nedeniyle kesinti yapıldığını, dosyanın bitiminden sonra dosyalarına kesinti yapılmak üzere maaş haciz taleplerinin ikinci sıraya alındığının bildirildiğini, davalı-borçlunun maaşından kesinti yapılan 2009/730 esas sayılı dosya alacağının muvazaalı bir alacak olup, alacaklarının borçlunun maaşından kesinti yapılarak tahsilini engelleme amacına yönelik olduğunu, davalı-borçlu … ile dosya alacaklısı olan …’ın yakın akraba olduklarını, bunun yanında takip dosyasında borçlulara çıkartılan ödeme emrindeki tebliğin yapılış şekli, borçluların her birinin oldukça yüksek miktarlı icra takibine karşı dosyaya dilekçe vererek takibe itiraz etmediklerini ileri sürerek, … İcra Müdürlüğü’nün 2009/730 esas sayılı icra takip dosyasındaki maaş haczine yönelik sıra cetvelinin iptaline, müvekkilinin … İcra Müdürlüğü’nün 2012/1303 esas sayılı alacağının ilk sırada yer almasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından; davalılardan …’ın, 04.02.2009 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2009/730 esas sayılı dosyası ile borçlusu … (takip borçlularının murisi) olan 01.06.2008 tanzim, 12.12.2008 vade tarihli toplam 140.000,00 TL bedelli bir adet bonoya dayalı olarak muris … mirasçıları aleyhine takip başlattığı, takibin devamı esnasında borçlu mirasçıların … Köyü’ndeki evlerinde haciz yapıldığı, akabinde muris …’ten borçlulara intikal eden on beş adet taşınmaz üzerine haciz konulduğu, borçlulardan davalı borçlu …’ın maaşına haciz konulduğu, maaştan kesintiler yapıldığı, daha sonra beş adet taşınmaz üzerindeki haczin kaldırıldığı, halen sözkonusu takibin derdest olduğu, maaşa ve on adet taşınmaza konulan hacizlerin devam ettiği, her ne kadar davalılardan … ve …’ın
akraba oldukları, bu nedenle … İcra Müdürlüğü’nün 2009/730 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin muvazaalı ve davalı …’nin maaşına konulan haczin de muvazaalı olduğu iddiası ile huzurdaki dava açılmış ise de; davacı tarafça borçlular aleyhine 07.03.2012 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2013/1303 esas sayılı takibi başlatılmadan yaklaşık üç yıl önce yani 04.02.2009 tarihinde davalı …’ın alacaklı olduğu … İcra Müdürlüğü’nün 2009/730 esas sayılı dosyasının başlatıldığı, 2009/730 esas sayılı takip dayanağı bononun tanzim tarihinin de 01.06.2008 olduğu, bonoyu tanzim edenin muris … olduğu, borçlu …’ın o tarihte sağ olduğu nazara alındığında; davalılardan … ve arkadaşlarının diğer davalı …’a olan borçlarının murisleri … tarafından 2008 tarihinde tanzim edilen bir bonoya dayandığı, davalı-alacaklı olan …’ın alacağının varlığını … İcra Müdürlüğü’nün 2009/730 esas sayılı icra dosyasına sunmuş olduğu ve usulüne uygun düzenlenmiş kambiyo senedi niteliğindeki bonoya dayandırdığı ve alacağının varlığını ispat etttiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz ist… ilişkindir. Davacı …’ın borçlu mirasbırakan …’in borcuna kefil olduğu, …’in 16.09.2008 tarihinde vefat ettiği, kefil olunan kredinin davacı tarafından ödendiği sabittir.
Keşidecisi borçlu … ve lehdarı davalı … olan ve davalı …’ın icra takibine konu 01.06.2008 tarihli bononun …’ın vefatından sonra alacaklıların alacağına engel olmak amacıyla sahte olarak düzenlendiğine yönelik davacının iddiası mevcut olmasına rağmen mahkemece bu konu üzerinde durulmamıştır. Mahkemece, senetteki imzanın borçlu mirasbırakana ait olmadığı iddiası ve sahtecilik konusu üzerinde durulup, davalı …’ın mirasbırakan …’a borç olarak verilen para karşılığı bono alındığını belirtmesine göre, davalı …’ın bu miktar borç verebilecek malvarlığı değeri olup olmadığı, davalı … ve mirasçı borçlu … arasındaki akrabalık ilişkisi, …’in borcuna davacının kefil olduğu tarih ve davalı … ve diğer mirasçı borçluların icra dosyasındaki borç kabulleri birlikte değerlendirilerek muvazaalı alacak olup olmadığı tam olarak tespit edilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.