Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4858 E. 2019/1960 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4858
KARAR NO : 2019/1960
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tanzim edildiğini, yüklenici firmanın inşaatı teslim etmediği, müvekkilinin sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken tarihten bugüne kadar alacağı kiradan mahrum kaldığını, ruhsat süresinin uzatılmaması nedeniyle ruhsatın geçerliliğini kaybettiğini, … Belediye Başkanlığının bina inşaatını mühürlediğini ve yıkım konusunda işlemleri başlattığını, Belediye Başkanlığının arsa sahiplerine inşaatın tamamen yıkılması ve hafriyatının kaldırılmasına yönelik işlemlerin yapılmasını bildirdiğini bu talebin yerine getirilmemesi halinde inşaatın belediye tarafından yıkılacağı ve yıkım bedeli ile hafriyat işçilik bedellerinin maliklerden tahsil edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin tüm bu gelişmeler sonrasında maddi ve manevi yaklaşık 1.000,000 TL zarara uğradığını belirterek şimdilik 10.000,00 TL zararın ve tespit edilecek olan toplam bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından inşaat sözleşmesi yapıldığı sırada taşınmazın …adına kayıtlı iken davacı tarafın iş bu taşınmazı 31.08.2009 tarihinde satın alındığını, müvekkilinin davacıya karşı şufa davası açtığını, davanın temyiz aşamasında olduğunu, yüklenici firmanın inşaatı 21.10.2010 tarihinde teslim etmesi gerektiğini, arsa sahiplerinin zararı varsa yüklenici firma tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkilinin yasal olarak bu davanın tarafı olmasının söz konusu olmadığını, taşınmazda hissesi bulunan müvekkilinin mülkiyet hukukundan kaynaklı hakkını kullandığını, yasal hakkını kullanması nedeniyle müvekkiline kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceğini, bu hakkın kullanılması nedeniyle inşaatın durduğuna ve davacının zarara uğradığına dair bir delilin de bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde davacının taraf olduğu, sözleşmeye konu bina inşaatın tamamlanmamış olduğu ve keşif sırasında herhangi bir bina inşaatında faaliyetin olmadığı, yakın zaman içinde de bir çalışmanın yapılmadığının tespit edildiği ve binanın mahkemece yapılan keşif sırasında da aynı vaziyette olduğunun tespit edildiği, davalı …’ın ise sözleşmeye konu taşınmazı satın aldıktan sonra 07.01.2011 tarihinde şufa davası açtığı, bu sebeple inşaatın tamamlanmamasının açılan dava ile bir bağlantısının olamayacağı inşaattaki gecikme ve tüm sorumluluğun yüklenici…Müteahhitlik Şirketine ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.