Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4603 E. 2019/394 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4603
KARAR NO : 2019/394
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; 4857 Sayılı … Kanunu’nun 112. maddesinin 6552 Sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişikliğe uğradığını, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca yapılan ihale kapsamında çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarından doğan sorumluluğun kamu kurum ve kuruluşlarına yüklendiğini, alt işverene rücu hakkının da tanınmadığını, davacı şirket tarafından 16/03/2015 tarihli yazıyla yönetmelik gereği 11/09/2014 tarihi ve sonrasına ilişkin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde … sözleşmesi sona eren personelin davacı şirket tarafından ödenen kıdem tazminatlarının banka hesabına yatırılmasının ihtar edildiğini, talebin 24/04/2015 tarihli cevabi yazıyla reddedildiğini, davacı şirketin davalı idarenin borcunu ödediğini, gerek 4857 Sayılı … Kanunu, gerekse genel hükümler çerçevesinde davalıdan bu ödemeleri talep etmeye hak kazandığını, … isimli personele ödenen 57.579,20 TL kıdem tazminatının temerrüt tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kıdem tazminatına ilişkin rücu taleplerinin genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerekeceğini, davacı şirketin rücu talebinin sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6552 Sayılı Kanun ile 4857 Sayılı Kanun’un 112. maddesinde yapılan değişikliklerden kıdem tazminatlarından üst işveren konumundaki kamu kurum veya kuruluşunun sorumlu tutulduğunu, üst işveren konumundaki kamu kurum veya kuruluşunun alt işveren konumundaki yüklenici kişi veya firmaya rücu edebileceği yönünde herhangi bir düzenleme getirilmediğini, davalı … vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşme ve buna bağlı şartnamelere göre davacı şirketin kıdem tazminatından tek başına sorumlu olduğu iddia ediliyorsa da bu iddia 6552 Sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce … sözleşmesi sona eren ve kendisine kıdem tazminatı ödenen işçi yönünden geçerli kabul edileceğini, davacı şirket alt işveren sıfatıyla 6552 Sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra 16/01/2015 tarihinde … isimli işçiye kıdem tazminatını ödediğinden artık sorumluluk üst işveren konumundaki davalı idarede olduğunu, davacı taraf ödediği miktarı rücuen talep etmekte haklı olduğunu ve davacı tarafın 16/03/2015 tarihli yazısıyla davalı tarafın temerrüde düştüğü bu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, işçiye ödenen kıdem tazminatının rucüen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkemece 4857 Sayılı … Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişiklik gerekçe gösterilerek … akdi kıdem tazminatını gerektirecek şekilde sona eren davacı işçisinin kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de kanunda yapılan değişikliğin yorumunda hataya düşülmüştür.
Kamu İhale Kanunu’na göre; hizmet alımları kapsamında istihdam edilen işçilerin yüklenici şirket bünyesinde çalıştıkları tüm işçilik alacaklarının yüklenici şirket tarafından karşılanacağı gerek ihale şartnameleri ve gerekse sözleşmeler ile sabittir. … mevzuatına göre ise işçiye karşı … Kanunu’ndan kaynaklanan her türlü işçilik alacaklarından üst işveren ve yüklenici (taşeron) birlikte sorumludurlar. İşçinin sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektirecek şekilde sona ermesi halinde işçinin bu tazminata kolay erişebilmesi açısından 4857 Sayılı Kanun’un 112. maddesinde bazı değişikliklere gidilerek hizmet alanın kamu kurumu olması halinde işçiye kolaylık sağlanması amaçlanmıştır. Bu düzenlemenin işveren ile yüklenici arasında mevcut sözleşme hükümlerini ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenleme olduğu sonucuna varmak mümkün değildir.
Dosyada mevcut teknik şartnamenin 7.2.7 maddesi ve sözleşmenin 7.1 maddesine göre işçilik ücretlerinden yüklenicinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca sözleşme ve şartname hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden davacının çalıştırdığı işçinin kıdem tazminatından da davacı sorumlu olacaktır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.