Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4548 E. 2019/190 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4548
KARAR NO : 2019/190
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davacı şirketin … İl Müdürlüğüne 17.02.2009 ve 23.03.2010 tarihli sözleşmeler gereğince “güvenlik hizmeti” verdiğini, müvekkilinin 5510 Sayılı Kanun’un 81. maddesine 5763/24 nolu Kanun ile eklenen 01.10.2008 yürürlük tarihli hükmünden yararlanma hakkının bulunduğunu, 2008/93 Sayılı Genelge’ye göre de yüzde beş oranındaki devlet katkısından yararlanabilecekler kapsamına girdiğini, müvekkiline yapılan devlet katkısının idare tarafından hukuka aykırı şekilde hak edişten kesilmek suretiyle geri alındığını, %5’lik hazine yardımının iadesi için talepte bulunulduğunu, bu talebin idare tarafından reddedildiğini daha evvel … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/306 Esas sayılı dosyası ile aldırılan bilirkişi raporunda haklılıklarının ortaya konduğunu ancak davanın…’a yöneltilmiş olması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davanın reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hak edişlerinden kesilen toplam 10.917,57 TL.nin kesinti tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin davalı şirkete davayı ihbar ederek yargılama yaptığı 2013/306 Esas ve 2014/278 Karar sayılı dosyası kapsamında alınan denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülen 17.02.2014 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davalının davacıdan 10,917,57 TL. haksız kesinti yaptığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tacir olan taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak hak edişten yapılan kesintinin tahsili istemine ilişkindir.
1) Mahkemece 06.06.2011 tarihinden itibaren asıl alacağa faiz işletilmiş ise de davalı temerrüde düşmediğini savunmaktadır. Dosya içerisinde davacı tarafından davalı kuruma yazılmış ihtarın örneği bulunmakta ise de bu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilip edilmediği ve sonucu itibariyle davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Diğer yandan dava konusu olayda her iki taraf tacir olup uyuşmazlık ticari işlerden kaynaklanmaktadır. 6102 Sayılı TTK’nın 4/1. maddesi gereğince “Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davaların ticari dava” olduğu düzenlenmiştir. 6102 …/…
sayılı TTK’nın 5/1 maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekir. Buna göre davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu hususun atlanması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.