Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4401 E. 2019/726 K. 26.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4401
KARAR NO : 2019/726
KARAR TARİHİ : 26.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyelerinin ihtiyaçlarını görmek amacıyla varlığını idame ettirmekte olduğunu bu amaçla üyelerden aidat topladığını, 11.05.2003 tarihli genel kurul kararında aidat bedellerini ödemeyenler hakkında … takibi başlatılacağına ilişkin karar alındığını, davalının aidat borcu, elektrik kabloları, alt yapı masrafları, su kuyusu masrafı, taşınmazın arsasının kepçe ile temizlenmesi masraflarını ödemediğini, 4.320,00 TL asıl alacak, 71,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.391,22 TL’nin tahsili için … takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını davalının %20 … inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin davacı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, 04.05.2001 tarihli noter ihtarnamesi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, artık kooperatifin istifayı kabul etmesinin veya tapunun iadesi şartına bağlanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı, davacı kooperatif üyeliğinden istifa etmiş ise de, kooperatif yönetim kurulunun 24.08.2001 tarih ve 27 sayılı kararında davacının kooperatiften almış olduğu tapunun kooperatife iade etmeleri koşuluyla istifasının kabul edilebileceği, kabul edilinceye kadar da aidatları ödemesi hususunun oy birliği ile karara bağlandığı, istifa etmek isteyen ortaklar için 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu ile ana sözleşme hükümlerinin uygulanması ve mevcut tapuların iadesi sonucu tahakkuk edecek alacaklarını kooperatifin acze düşmemesi için istifa ve tapunun iadesinden sonraki 3 yılın sonu bilanço döneminde ödenmesinin kabul edildiği, davalının davacı kooperatifte pay sahibi olup söz konusu payın maliki olduğu müddetçe kooperatif üyeliğinin devam ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 3.927,97 TL asıl alacak 35,19 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, asıl alacağın %20’si oranında … inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan … takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13. maddesinde ortağın ana sözleşmeye uygun olarak istifa etmesine rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, davacı kooperatif ana sözleşmesinin 13. maddesinde de bu hükme paralel bir düzenleme yer almıştır. Ortağın istifa bildirimi yenilik doğurucu nitelikte olup kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. İstifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden
sonra genel hizmetlerden yararlanmakta ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden sorumlu olacaktır. Bu durumda, takibe konu alacaklar istifanın ulaşması ya da ihracın kesinleşmesi tarihinden önce doğmuş ise inşaat finansman ve ayrıca genel giderlerden genel kurulda kararlaştırılan temerrüt faizi ile birlikte üye sıfatıyla sorumlu olduğu benimsenmeli, davalının istifasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonraki döneme ait olması durumunda ise, takipte istenen “Aidat alacağı” kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tespit edilerek kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderler için TBK’nın 117. maddesi hükmüne uygun temerrüt ihtarı gönderilmesi halinde yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte olmak üzere TBK’nın vekaletsiz … görme hükümlerine göre talepte bulunulabileceği ilke olarak kabul edilmelidir.
Dosya kapsamından, davalı tarafça gönderilen … 2. Noterliğinin 04.05.2001 tarihli ve 7625 yevmiye numaralı istifa bildiriminin davacı kooperatife 28.08.2001 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup davacı tarafça bu bildirimin ulaşmadığı ileri sürülmemiş, istifanın kabulünün tapunun kooperatife iadesine kadar ertelendiği belirtilmiştir. Davalının, Kooperatifler Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca istifa bildiriminin kooperatife tebliğ edilmiş olması nedeniyle, 28.08.2001 tarihinde kooperatif üyeliğinden istifa ettiğinin, artık ortak sıfatının bulunmadığının kabulü gerekmekte olup mahkemenin aksi yöndeki kabulünde isabet bulmamaktadır.
Bu durumda, mahkemece, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilançosu, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise ana sözleşmenin 40. maddesi gereğince ilgili ticaret sicil memurluğundan yada ana sözleşmenin 41. maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik … İl Müdürlüğünden celp edilerek, davalının istifasının kesinleşmesinden sonra arsasını geri vermediği gözetilerek genel hizmetlerden yararlanmakta ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden temerrüt ihtarı gönderilmesi halinde yasal oranda temerrüt faizi ile birlikte sorumlu olduğunun kabulüyle, kooperatif uygulamalarında uzman bilirkişi aracılığıyla takip konusu edilen alacağın kaynağı ve niteliği genel giderlere ait olan kısmı davalının taşınmazdaki 1/2 payına isabet eden varsa genel giderler ve işlemiş faiz tutarıyla ilgili rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.