Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4344 E. 2019/239 K. 31.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4344
KARAR NO : 2019/239
KARAR TARİHİ : 31.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifte 25.11.2010-25.04.2015 tarihleri arasında murahhas müdür olarak sigortasız olarak çalıştırıldığını, aylık 4.000,00 TL olan ücretinin de 30.04.2013-25.04.2015 tarihleri arasında ödenmediğini, … sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Davalı vekili daha sonraki beyanlarında davanın görevli mahkemede açılmadığından bahisle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı ile aralarında … sözleşmesi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı kooperatifte murahhas müdür olarak görev yaptığı, davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesinin yerine vekalet sözleşmesinin bulunduğu, 1163 Sayılı Kanun’un 56. maddesinde “Yönetim kurulu üyelerinin belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, ristum ve yolluk dışında hiçbir ad altında başkaca ödeme yapılamaz.” amir hükmü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, ödenmeyen müdürlük ücretinin, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili, yıllık izin ve fazla mesai ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında her ne kadar … Kanunu kapsamında bir hizmet sözleşmesi olmadığı yönünde mahkemenin kabulü doğru ise de dosyada mevcut gerek ticaret sicil gazetesi örneğinden gerekse davalının cevap dilekçesi içeriğinden davacının murahhas müdür olarak görev yaptığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı yönetim kurulu üyesi de olmadığına göre davacının müdürlük görevi nedeniyle hak ettiği ücreti talep etme hakkı olup; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 56. maddesinin somut olayda uygulama yeri yoktur. Bu durumda mahkemece kooperatifin tüm kayıt ve defterleri, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, banka kayıtları getirtilerek, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden, davacının müdürlük ücretinin ne kadar olduğu, müdürlük ../..
hizmeti nedeniyle kooperatiften alacaklı olup olmadığı, bu nedenlere dayalı olarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 31.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.