Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4341 E. 2018/5530 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4341
KARAR NO : 2018/5530
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl davada sözleşmenin feshi, müdahalenin men’i, karşı davada tapu iptali ve tescil, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar-karşı davalılar vekillleri ile davalı-karşı davacılar … Konut Yapı Kooperatifi vekilince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar–karşı davalılar vekili, müvekkillerinin murisleri …. ve … ile yüklenici davalılar …., … ve … arasında … …. Noterliğinin ….03.1995 gün ve … yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yine sözleşmedeki yetki maddesi uyarınca davalı yüklencinin diğer davalı kooperatif ile anlaşma yaparak haklarını davalı yüklenici kooperatife devrettiklerini, yüklenicilerin inşaatı süresi içerisinde bitirmedikleri ve imalatın fiilen % 44,… oranında olduğunu ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Karşı davada davalılar vekilleri, inşaatın büyük bir kısmının bitirildiğini, sözleşme gereği aşamalı devir ilkesi gözetilerek … dairenin arsa paylarının tespiti ile davacıların üzerine olan tapularının iptali ile davalı karşı davacı kooperatif adına tesciline, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin kabulü halinde sözleşmenin …. maddesi hükmü gereği davalı karşı davacılar tarafından yapılan inşaat ve imalâtların değerinin % 50 fazlası ile davalı karşı davacılar lehine tazminine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı–karşı davacılar, karşı davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davalı–karşı davacılardan …, …. ve …’nin arsa sahibi davacılar ile yapacakları sulh sözleşmesi gereği davaların feragat ettikleri, diğer davalı-karşı davacı kooperatif ile arsa sahipleri arasında ……..2008 tarihli yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıkları ve asıl
davanın konusuz kaldığı, taraf iradelerinin sulh olarak yorumlanması gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine aynı gerekçelerle karşı davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacılar–karşı davalılar vekilleri ile davalı-karşı davacı kooperatif vekili temyiz etmişlerdir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 313/…. maddesine göre sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Aynı maddenin …. fıkrasına göre; sulh önce tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Aynı maddenin …. fıkrasına göre; sulh şarta bağlı olarak da yapılabilir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır. Yani mahkemede açacağı “sözleşmenin feshi” davası sonunda feshi (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır, haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır.
Somut olayda, taraflarca ileri sürülen bir kısım olaylar ve davalı yüklenici kooperatif ile arsa sahipleri arasında yapılan ……..2008 tarihli yeni sözleşmenin taraflar arasında sulh olunduğu veya sulh sözleşmesi olarak yorumlanması mümkün değildir. Sulh olunduğu belirtilmesine rağmen taraf vekillerinin dilekçelerinden sulh sözleşmesinin koşulları yerine getirilmediğinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın devam ettiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece asıl ve karşı davalar açısından işin esasına girilip inceleme yapılarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekli iken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar–karşı davalılar vekilleri ile davalı -karşı davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ……..2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.