Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4272 E. 2019/68 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4272
KARAR NO : 2019/68
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müflis şirketin ortağı olduğu … Adi Ortaklığı ile müvekkili arasında … 17. Noterliğince düzenlenen 01.12.2004 tarih 32188 yevmiye numaralı sözleşme imzalandığını, söz konusu proje kapsamında konut satın alan …’nın ayıp ve kusurlu işler nedeniyle müvekkili ve müflis … ile müflis … şirketleri aleyhine … 5. Tüketici Mahkemesinin 2012/579 Esas sayılı dosyası üzerinden 10.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsili için dava açtığını, davanın halen derdest olduğunu, müvekkili şirketin rücu hakkı doğacağından açılan davaya konu alacağın masaya kaydının yapılmasının zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulü ile iflas masasının müvekkilinin alacaklarını ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, deliller ve tüm dosya kapsamından, masaya kaydı istenilen alacağın şu anda … 5. Tüketici Mahkemesinin 2012/579 Esas sayılı dosyasında dava konusu olduğu, o mahkemede görülen davanın davalılardan birinin iflası nedeni ile kayıt kabul davasına dönüşeceği, bu nedenle aynı davanın daha önce açılmış ve halen görülmekte olmamasını ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK’nın 187/4. maddesinde bir ilk itiraz olarak nitelenen bu hususun HMK’nın 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir.
Somut olayda, mahkemece, davacı tarafın talebinin HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (I) bendi gerekçe gösterilerek dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de, mahkeme gerekçesinde belirtilen … 5. Tüketici Mahkemesinin 2012/579 Esas sayılı dosyası eldeki dava açısından tarafları, konusu, dava sebebi aynı olan bir dava değildir. Bunun yanında, anılan dosyada davacı olan tüketicinin davalılar müflis şirket ve diğer ortağı yönünden davayı takipsiz bırakması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, davalı … İdare Başkanlığı yönünden ise davanın kabulüne dair 22.03.2016 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, derdestlik söz konusu olmayıp, mahkemece davanın esasına girilip, inceleme yapılıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekli iken yazılı ve isabetsiz gerekçe ile davanın derdestlik dava şartı yokluğundan usulden reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.