Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4201 E. 2019/393 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4201
KARAR NO : 2019/393
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar , …, …, … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/431 Esas, 2010/118 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatife karşı açılan davada müvekkiline verilecek daire bulunmadığından terditli talep olan alacak taleplerinin kabul edilerek 53.840,48 TL.nin müvekkiline ödenmesine ve müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunun tespitine dair kurulan hükmün kesinleştiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibin borçlu kooperatifin üzerine kayıtlı taşınır veya taşınmaz mal bulunamadığını, yapılan araştırmada arsa sahipleri ile kooperatif arasındaki sözleşme gereği gerçekte kooperatife ait olması gereken 23 nolu bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olduğunu öğrendiklerini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı kooperatif adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … mirasçıları; kooperatifin dava konusu dükkanın tapusu ve devrini talep etmediğini, kooperatif ile inşaatın bitimine müteakip ibralaşıldığını, davanın kabulü halinde dahi kendilerinin kusuru ve ihmali bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı kooperatif davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın sahibi … ile davalı kooperatif arasında noterde kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre 80 dairenin %30’u arsa sahibine, %70inin kooperatife ait olacağı, dükkanların ise yarı yarıya paylaşılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin bu hükmüne rağmen tüm dükkanların … adına tapuya kayıtlandığı, davacının kooperatif üyesi olarak hak sahipliğinin tespiti ve alacak davasını kazanarak kararın kesinleştiği, alacağını elde etmek amacıyla ilamı takibe koyduğu, takip sonucu borçlu kooperatif adına kayıtlı taşınır veya taşınmaz mal kaybına rastlanmadığı, davacının yaptığı araştırma ve inceleme sonucu dosya kapsamında bulunan noter sözleşmelerine göre dava konusu 23 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün gerçekte davalı kooperatif adına kayıtlanması gerekirken muris … adına
kayıtlandığı bu nedenle davacının para alacağını tahsil edemediği, bilirkişi heyet raporunda dava konusu taşınmaz değerinin 42.000,00 TL. olup arsa sahibi … ile davalı kooperatif arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre bu taşınmazın davalı kooperatife bırakılan bağımsız bölüm olduğunun bildirildiği, raporun mahkeme tespitleri ile uyumlu olduğu ve hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar …, …, …, … yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil davasıdır.
Davalıların tapuların geçirilmesi için kooperatif yetkililerine vekalet verdikleri bu şekilde edimlerini yerine getirdikleri, davanın açılmasına da sebebiyet vermedikleri anlaşıldığından masraf ve vekalet ücretinden temyiz eden davalıların sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar …, …, …, …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.