Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4052 E. 2019/288 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4052
KARAR NO : 2019/288
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalıların murisi olan kişinin kredi borcu olduğunu, mirasçılarına birkaç kez başvurduğunu, sonuç alamayınca … takibi başlatıldığını, takibin iptalini, %20 … inkar tazminatı, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, yetki itirazında bulunduklarını, borcun zaman aşımına uğradığını, senet üzerindeki murise ait olduğu iddia edilen imzaya itiraz ettiklerini, murisin memur olduğunu, tarım işi ile uğraşmadığını bu nedenle kredi kullanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; takip konusu borç senedinin muhtar ve aza tarafından tasdik edilmiş olmasından dolayı ilam niteliğinde olduğu, davacının elinde ilam niteliğinde belgenin olmasına rağmen ilamsız … takibi yapmasının İİK’nın 32. maddesine ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu belgenin ilam niteliğinde olması nedeniyle İİK 38. maddesi yollamasıyla 32. maddesi uyarınca ilamların icrası yoluyla takip edilebilir ise de aksinin yapılamayacağı yani ilamsız … takibine konu edilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme kanunda yer almamaktadır. 26.05.2017 gün ve 2017/2 esas, 2017/3 karar sayılı … İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararında elinde ilam olan alacaklarının ilamsız takip yoluna başvurulamayacağına karar verilmiş ise de bu kararın ilam niteliğinde belgeleri kapsamaması da göz önünde bulundurularak davacının dava konusu senet nedeniyle ilamsız takip yapabileceğinin kabulü ile sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.