Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/4051 E. 2019/290 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4051
KARAR NO : 2019/290
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalının genel kurul kararları ile belirlenen farklı tarihlerdeki üye aidatlarını ödemediğini, başlatılan takiplere itiraz edildiğini, itirazların iptaline, … inkar tazminatının tahsili ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taşınmaz ile ilgisinin kalmadığını, dava dışı 3. kişiye dava tarihinden önce 29.07.2012 yılında sattığını, kooperatifte başka bir taşınmazının olmadığını, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından aynı tarihte açılan itirazın iptali davalarının tarafları ve konusu aynı olması sebebiyle birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; takibe konu alacağın üyelik aidatına ilişkin olduğu, davalının kooperatife üyeliği devam ettiği sürece aidatlarını ödemek zorunda olduğu, kooperatif kayıtlarına göre davalının halen üye olduğu ve taşınmazını dava dışı 3. kişiye satmasının üyelik sıfatını sona erdirmeyeceği gerekçesiyle davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’ya eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 2.080,00 TL’dir.
Asıl davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyize konu edilen miktarın 935,36 TL olması nedeniyle yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca … tarafından da karar verilebileceğinden, davalının asıl dava yönünden temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin asıl dava yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, birleşen dosya yönünden ise davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.