Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/3778 E. 2019/531 K. 19.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3778
KARAR NO : 2019/531
KARAR TARİHİ : 19.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali, menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2002/517 Esas sayılı dava yönünden kısmen kabulüne, birleşen 2002/160 Esas ile birleşen 2002/515 Esas sayılı davalar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı kooperatif vekili, asıl ve birleştirilen 2002/160 Esas sayılı davada, müvekkili kooperatif ortağı olan davalıların aidat borcunun tahsili için girişilen … takiplerinin haksız itirazla durduğunu ileri sürerek itirazların iptalini ve … inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen 2002/515 Esas ve 2002/517 Esas sayılı davalarda ise davacılar … ve … vekilleri, müvekkillerinden …’nin noter ihtarnamesiyle kooperatif ortaklığından ayrılarak ödemelerinin eşi olan …’nin borçlarından mahsubunun, artanın iadesinin istenmesine karşın yanlış ve yasaya aykırı hesaplamalarla borç çıkarıldığını ileri sürerek borçları bulunmadığının ve …’nin ortaklığının devam ettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalılar, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden davacı …’nin kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitine, davaya konu edilen 13.227,20 TL’nin, 1.832,41 TL aidat ve 335,57 TL işlemiş faiz toplamı 2.167,98 TL’sini aşan 11.059,22 TL kısmından dolayı kooperatife borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen 2002-517 Esas sayılı dosya yönünden … ve … vekili ile asıl dava yönünden kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda … ve … vekilinin tüm, asıl davada davacı kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Mahkemenin bozmadan önceki kararında, davalının … inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmiş ve bu husus, bozma kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu durumda, davacı lehine usuli müktesep hak oluştuğu halde, eldeki kararda … inkâr tazminatına karar verilmemesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, … ve … vekilinin tüm, kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı kooperatif vekilinin yukarıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda belirtilen temyiz peşin harcının … ve …’den alınarak Hazineye irat kaydına, asıl davada davacı kooperatiften alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden kooperatife iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.