Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/3694 E. 2019/308 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3694
KARAR NO : 2019/308
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki Tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … Konut Yapı Kooperatifi’ne 1987 yılında üye olduğunu ve kur’a sonucu (B) blok, 3. kat, 6 numaralı dairenin, müvekkiline tahsis edildiğini, müvekkili tarafından tüm borçların ödenmesine rağmen, adı geçen dairenin kooperatifçe davalıya devredilerek tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 29.07.1994 tarihli dilekçe ile üyeliğini müvekkili olan davalıya devrettiğini dava dışı kooperatife bildirmesi üzerine üyelikten ihraç edilerek yerine davalının üyeliğe kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin tapuya güven ilkesine istinaden dava konusu taşınmazın mülkiyet hakkını iktisap ettiğini, ayrıca davanın da zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın dairemizce talebin kooperatifi de ilgilendirdiği ve davaya katılması gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyulup taraf tescili yapıldıktan sonra asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Anılan Kanun’un 99/1. maddesinde, bu yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu uyuşmazlıklarla ilgili davalarda görevli mahkemeler ticaret mahkemeleridir. Mahkemece asıl ve birleşen davalarda görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan karara bağlanması doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.