Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/3614 E. 2019/309 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3614
KARAR NO : 2019/309
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkiline 120 m²lik, 12. kat, 35 numaralı dairenin tahsis edildiğini, müvekkilinin aidatlarını düzenli olarak ödediğini, bilahare, kooperatifçe taahhüt edilen binada 12. katın yapılmayacağının bildirildiğini ileri sürerek müvekkiline tahsis edilen dairenin muadilinin tahsisini, bu mümkün değilse dairenin tespit edilecek rayiç değerinin şimdilik 5.500,00 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 19.03.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 35.425,42 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, kooperatif ortağı olan davacının ödediği aidatların iadesini isteyemeceğini, ayrıca yükümlüklerini de yerine getirmediğini, aidat ve gecikme cezası borcu bulunduğunu, bu nedenle tazminat talebinde de bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacıya kura neticesinde 12. kat, 35 numaralı dairenin davalıya isabet ettiği, ancak inşaatın zemin artı on kat yapılması nedeniyle davalıya isabet eden dairenin yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, bedele yönelik davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01.03.2012 tarihli, 2011/3358 Esas ve 2012/1571 Karar sayılı ilamında özetle; davanın terditli olarak daire teslimi veya tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı kooperatifçe davacıya 80 m²lik, (B) blok 7. kat, 20 numaralı dairenin tahsisine karar verildiğinin savunulduğu, bu durumda öncelikle davacı üyeliğinin hangi konut tipine ilişkin olduğunun, kooperatifçe tahsis kararı verilip verilmediğinin belirlenmesi, üyeliğinin 80 m² lik dairelere ilişkin olduğunun tespiti halinde bu tip, 120 m²lik konutlara ilişkin olduğunun saptanması halinde davacıya verilebilecek 120 m²lik daire bulunup bulunmadığının araştırılması, araştırma sonucunda davacıya verilebilecek daire tespit edilmesi halinde tesliminin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının 120 m²lik daire yönünden üye olduğu, bu yönde kooperatifin davacıya tahsis edebileceği herhangi bir dairenin bulunmadığı bu yönüyle davacının bedel talebinde bulunabileceği, davacının kooperatife yaptığı toplam ödemenin 29.959,69 TL olduğu, üyelik gereklerinin tamamını yerine getirmiş olan bir üyenin dava tarihi olan Ağustos 2006 tarihi itibariyle yaptığı ödemelerin ise 48.332,42 TL olduğu, bununla birlikte dava tarihi itibariyle dava konusu 120 m²lik bir dairenin bedelinin Bayındırlık ve İskan … İmarlık ve Mühendislik hizmetlerinin hesabında kullanılan yapı yaklaşık birim maliyetleri hakkında

tebliği doğrultusunda 2006 yılı birim fiyatının 381,00 TL m² olduğu ve buna %25 oranında arsa payı bedeli eklenmesi suretiyle bulunan değerin 57.150,00 TL olduğunun tespit edildiği, buna göre ödemesi gereken aidatların tamamını ödemiş olan bir üyenin 48.332,42 TL’lik ödemesinin karşılığında sahip olacağı dairenin fiyatının 57.150,00 TL olacağı, buna göre de aradaki fark bulunduğunda, bakiye 8.817,58 TL’lik meblağın üyenin yararının olduğu miktar olacağı, ancak davacının 2001 yılının sonuna kadar ödemelerini yapıp sonrasında herhangi bir ödeme yapmamış olması nedeniyle elde edilen yarardan pay almasının hakkaniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.500,00 TL’nin dava tarihi olan 03.08.2006 tarihinden itibaren, 24.459,69 TL’nin ıslah tarihi olan 19.03.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.