Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/3228 E. 2019/697 K. 25.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3228
KARAR NO : 2019/697
KARAR TARİHİ : 25.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki iflas davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalı borçlu şirket hakkında müvekkilinin alacakları nedeniyle iki ayrı iflas yoluyla takip başlatıldığını, borçlunun iflas ödeme emrine haksız surette itiraz etmiş olduğunu, bugüne kadar fatura bedelini ödemediğini ileri sürerek itirazın iptali ile borçlu şirketin iflasını talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyizi üzerine “davacı şirket hakkında açılmış bir iflas erteleme dosyası bulunduğu ve erteleme dosyasının akıbetinin, … bu dava sonucunu doğrudan etkileyeceğinden, anılan dosyada süre uzatımı veya iflas kararı yahut başka bir neviden bir karar verilip verilmediği araştırılmaksızın yangılgılı gerekçeyle hüküm kurulduğu” gerekçesiyle Dairemizce bozulmakla, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; celbedilen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/418 Esas sayılı dosyasında, asıl ve birleşen davada davalı olan şirket ile ilgili açılan iflasın ertelemesinin uzatılması davasının derdest olduğu, duruşmasının 24.02.2016 gününe bırakıldığı, davalı şirket tarafından sunulan ciddi ve inandırıcı iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürdüğü, şirkete atanan kayyum raporu ile bu durumun sabit hale geldiği, davalı şirket hakkında daha önce iflas erteleme kararı verildiği ve Yargıtayca onandığı, davalı şirketin faaliyeti de gözönüne alındığında, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamı gereğinin yerine getirilmediği, yani … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/418 Esas sayılı iflas ertelemenin uzatılması davasının bekletici mesele yapılmaksızın ve sonucu beklenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen dava sonucunda verilen kararın asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.