Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/3118 E. 2019/274 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3118
KARAR NO : 2019/274
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 23.11.2015 günlü ve 2014/8854 Esas, 2015/7524 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlendiğini ödediği aidat, 3. kişilerce gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle yapılan ve toplu konut kredisi için yapılan ödemelerin iade edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 17.000,00 TL. ayrılma payının 11.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş 06.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile vergi dairesine yapılan ödemeler ve kredi ödemeleri olmak üzere talebini 16.000,00 TL. arttırarak toplam 33.447,02 TL.ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, genel kurulca ödemelerin ertelenmesi yönünde karar alındığını, genel giderler düşüldükten sonra iade edilecek miktarın belirlenmesi gerektiğini, haciz ihbarnameleri üzerine yapılan ödemelerin ise aidattan sayılamayacağını ve alacağın muaccel olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2012/676 E. 1557 K. sayılı ilamıyla davacının yatırdığı aidatın, bankadan çekilen krediyi de kapsaması halinde alacak hesabında aynı kaleme iki kez yer verilmiş olacağından, bu konunun da tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği davacının ayrıldığı hatta alacağın muaccel olduğu tarihten sonra yaptığı kredi borcu ödemelerinin de alacak miktarına dahil edilmesinin doğru olmadığı, davacının vergi dairesine yaptığı ödeme miktarı, borcun sebebi gerçek yükümlüsü ve kim tarafından ödeme yapıldığı vergi dairesinden sorulması, borcun gerçek yükümlüsünün tespiti ve davacının ne sıfatla ödeme yaptığı belirlenmesi ve bu doğrultuda, konusunda uzman bir bilirkişiden, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davacı tarafından … Vergi Dairesi Müdürlüğüne 2007 yılı içerisinde 12.01.2007 tarihli 4 ayrı makbuzla toplam 8.716,13 TL. ödeme yapıldığı, vergi borcunun gerçek yükümlüsünün davalı kooperatif olduğu, bu talebin 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 61 vd. maddelerinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanmakta olduğu ve 1 yıllık zaman aşımı süresinde davalıdan istenmediği ve bu talebin zaman aşımına uğradığı gerekçesi ile davanın ödenen aidat ve kredi ödemeleri yönünden kabul ve vergi dairesine ödenen bedel yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 23.11.2015 günlü, 2014/8854 E. 2015/7524 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez,davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1)… ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.
2) … İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarihli ve 1944/10 E. 1948/3 K. ve 12.05.2016 tarihli ve 2015/4-268 E. 2016/1 K. sayılı kararları uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından mahkemece davacının 06.09.2013 tarihli bozmadan sonra ıslah talebi doğrultusunda talep sonucu miktarın arttırılması kabul edilerek bu ıslah dilekçesi ile belirlenen miktar da göz önüne alınıp karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan bu nedenle davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile belirtilen bu gerekçenin de Dairemizin bozma ilamına ilavesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bent uyarınca karar düzeltme istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının ilave gerekçe ile BOZULMASINA, temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının istek halinde karar düzeltme talep edene iadesine 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.