Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/2918 E. 2019/254 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2918
KARAR NO : 2019/254
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket vekili Avukat … gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davalı ile aralarında imzalanan 01.08.2011 tarihli sözleşmenin (İ) bendi uyarınca adı geçen taşınmaz üzerine davacı tarafından yapılacak inşaatın yapı denetim işinin, davacı şirkete verileceğinin, aksi halde 100.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını bu hükmün BK’nın 128. maddesi uyarınca üçüncü kişinin edimini taahhüt olduğunu, garanti sözleşmesi niteliğinde olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın yapı denetim işinin başka bir firmaya verildiğini ileri sürerek 100.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapı denetim sözleşmesinin yapı maliki ile imzalanması gerektiğini, bu sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen taşınmazın dava dışı İsmail İlhan’a ait olduğu, bu sözleşmede üçüncü kişinin ediminin taahhüt edilmediği, verilen taahhüdün 3. kişinin değil direk davalının kendi edimine ilişkin olduğu, yapı denetim hizmeti sözleşmesinin ancak yapı sahibi ve yapı denetim şirketi arasında akdedilebileceği bu nedenle yapılan sözleşme ve cezai şart hükmünün hukuki bir anlam ifade etmediği ve davalıya karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, … duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.