Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/2589 E. 2019/480 K. 14.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2589
KARAR NO : 2019/480
KARAR TARİHİ : 14.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, borçluya ait paranın paylaştırılması için düzenlenen sıra cetvelinde üst sırada yer alan davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıya isabet eden paranın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı borçluya ait ya da onun tarafından gönderilen araçların tamir, bakımını yaptığını ve gerektiğinde yedek parça kullandığını, ayrıca alacağını alamadığı için borçluya ait bir taşınmazın harici satışı için anlaştıklarını fakat işlemin de tamamlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 28.11.2014 tarih, 2014/2596 Esas, 2014/7644 Karar sayılı ilamıyla, davalı yanın dava dışı borçlu ile aralarında süregelen tamir, bakım ve yedek parça tedarik sözleşmelerinin mevcudiyetine dayandığı, bunlarla ilgili olarak da bir kısım belgeler sunduğu, her ne kadar mahkemece bu belgelerde yer alan araç plakalarının sorgulanmasında, araçların borçluya ait olmadığı saptanmış ise de bunların önceki maliklerinin araştırılması cihetine gidilmediği, bu durumda mahkemece araç tamir, bakım ve yedek parçaları konusunda uzman bir bilirkişiden belgelerin doğruluğu ve mali müşavir bir bilirkişiden de davalının diğer kayıtları ile sunulan belgelerin uyumu konusunda rapor alınmak ve davalının bu yöne ilişkin savunması üzerinde durulmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dosyaya herhangi bir fatura ibraz edilmediği, davalının alacağın varlığını birbirini doğrulayan, sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan yazılı belgelerle ispatlayamadığı, davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde … mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve … müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için … müdürüne (İİK’nın 17. maddesine kıyasen) talimat vermesi gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise kıyasen uygulanması gereken İİK’nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip eda hükmü kurulmalıdır.
Mahkemece yalnızca eda hükmü kurulması gerekirken, … mahkemesinde olduğu gibi iptal kararı verilmesi ve akabinde eda hükmünün kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün (1) nolu bendi hükümden çıkartılarak yerine, “Davanın Kabulü ile sıra cetvelinde davalıya tahsis edilen meblağın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere davacı alacağına yetecek miktarının davacıya ödenmesine, kalan olması halinde davalıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.