Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/2516 E. 2018/5481 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2516
KARAR NO : 2018/5481
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde tebligata rağmen taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalıların murisi … arasında 11.03.2005 tarihinde Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, muris Hasan Hüseyin’in vefatı sonrası ihtara rağmen davalıların müvekkillerine yetki devrini gerçekleştirmediklerini ileri sürerek taşınmazların imar durumuna ve sözleşmeye uygun olarak plan ve projelerinin yaptırılması ve ilgili belediyeden inşaat ruhsatı alınması hususunda müvekkillerine izin ve yetki verilmesi ile taşınmazın teslimine ayrıca davalıların borçlarından olan plan-proje ve inşaat ruhsat giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile şimdilik 5.000 TL maddi zararın tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, aradan geçen süre içinde inşaatın yapılmadığını, arazinin boş olduğunu, murisleri olan Hasan Hüseyin’in kandırıldığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin bir yıl sonra davlılar murisi tarafından feshedildiği, bu feshe karşılık davacılarca 2012 tarihine kadar sessiz kalındığı ve bu durumda feshin davacılarca zımnen kabul edildiği, imar planından sonra ifaya davet ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açılmasında davacı tarafın iyiniyetli olmadığı, feshedilen sözleşmenin yargı kararı ile yerine getirilmesini talep etme haklarının bulunmadığı, herkesin hukuk sınırları içerisinde sözleşme yapma ve dönme hakkının bulunduğu, davalı tarafın da bu hakkını kullandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.