Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/2474 E. 2018/5441 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2474
KARAR NO : 2018/5441
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davacılar vekilince duruşmasız, davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Avukat … ile davacılar vekili Avukat …’nın geldiği anlaşılmış olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –
Davacılar vekili, davacı yükleniciler ile davalı arsa sahipleri arasında 01.05.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca arsa sahipleri adına kayıtlı 2 adet kadastro parselinin imar parseline dönüştürülmesi işlemlerini davanın yürüttüğünü ve parselleden biri üzerine yapılması kararlaştırılan binanın tamamlandığını ancak diğer parsel üzerine inşaat yapılması işinin davalılarca başka bir yükleniciye verilmesi nedeniyle bu parseldeki inşaata başlanamadığını ve sözleşme uyarınca davacılara verilmesi gereken 2 daire ile 1 dükkanın tapu devrinin yapılmadığını ileri sürerek üzerine bina yapılmayan taşınmazın imar parseline dönüştürülmesi için yapılan masraf nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL’nin, fazladan yapılan 60 m² imalât nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL’nin, sözleşmenin 19. maddesi uyarınca 50.000 Dolar karşılığı 93.710,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsilini ve bahsi geçen 2 daire ile 1 dükkanın tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini, dairelerden birinin 3. kişiye devredilmiş olması nedeniyle tescile karar verilmesi mümkün olmaz ise daire bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların davasının kısmen kabulüyle, zemin kat 1 no.lu dükkan vasıflı bağımsız bölüm ve 5. kat 11 no.lu mesken vasıflı bağımsız bölümün tapu kaydının iptaliyle davacılar adına tesciline, diğer tüm taleplerinin reddine, mahkeme veznesine eksik arsa payı bedeli olarak davacı tarafından depo edilen paranın talep halinde davalı … ‘e ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak, tapu iptali ve tescil, fazla imalat bedelinin ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin cezai şart isteminin, taraflar arasında tanzim edilen adi yazılı sözleşmenin yalnızca üzerinde inşaat yapılan parsel yönünden tapuda ferağ verilmiş olması nedeniyle geçerli olduğu, dava dışı başka yükleniciye verilen 2. parsele ilişkin olarak ise ortada geçerli şekilde tanzim edilmiş bir sözleşme bulunmadığından reddi gerekirken, cezai şartın 818 Sayılı Yasa’nın 158/1. maddesi gereğince seçimlik cezai şart olduğu ve tarafların ifayı kabul ettiği göz önüne alındığında davacının artık cezai şartı isteyemeyeceği gerekçesiyle reddi doğru olmamış ise de, verilen karar, sonucu itibariyle doğru olduğundan bahsi geçen husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Geçersiz sözleşme uyarınca taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilirler. Somut olayda sözleşmenin geçersiz olduğu ve davacının sözleşme konusu taşınmazı imar parseli haline getirdiği, bu işlemin davalının yararına olduğu hususları sabit olduğuna göre bu bedeli davalıdan talep edebilecektir. Davacı vekilinin keşif sırasındaki beyanı bu bedelden vazgeçtiği manasına gelmemektedir. Bu nedenle davacı tarafından yapılan bu masrafların geçersiz sözleşme nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri esas alınarak iadesi gerekirken, mahkemenin aksi gerekçe ile bu istemin reddine karar vermesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.