Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/2321 E. 2019/29 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2321
KARAR NO : 2019/29
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ilave … bedeline ilişkin asıl, eksik imalat ve değer kaybına ilişkin birleşen davası sonucunda verilen hükmün onama-bozma kararına ilişkin Dairemizin 04.12.2015 günlü ve 2014/6298 Esas, 2015/7884 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 29.03.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın tamamlanıp davalıya teslim edildiğini, iskan belgesinin de alındığını ileri sürerek sözleşme uyarınca müvekkiline verilmesi gereken 2. Kat 4 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline ve taşınmazdaki ilave işler bedelinin tespit edilerek şimdilik 1.000 TL.nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla dava değerini arttırmıştır.
Karşı davada davalı vekili, yüklenicinin sözleşmedeki edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, ayıplı bir bina inşaa ettiğini, eksik imalatların da bulunduğunu bu nedenle binada değer kaybı olduğunu ileri sürerek şimdilik eksik imalatlar için 1.000 TL binada oluşan değer kaybı için 1.000 TL. olmak üzere 2.000 TL.nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla eksik imalatın bedeline ilişkin talebini toplam 10.700 TL.ye çıkartmıştır.
Mahkemece asıl ve karşı davanın kabulüne dair verilen karar, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez, asıl davada davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Asıl davada davacı vekili, süresinde karar düzeltme talebinde bulunduktan sonra asıl ve karşı davada davacı vekilleri ayrı ayrı davalardan feragat etmişlerdir. Dosyaya ibraz edilen vekaletnameler kapsamından davacı vekillerinin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmaktadır. Feragat, 6100 sayılı HMK’nun 311 nci madde hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun’un 309/2 nci maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun’un 310 ncu maddesi uyarınca davadan feragat, karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Mahkeme davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremez. Bu itibarla, davadan feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekmektedir.
Bu sebeplerle, Dairemizin 04.12.2015 tarihli ve 2014/6298 Esas, 2015/7884 Karar sayılı bozma ilamının vaki feragat nedeniyle kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi ile Dairemizin 04.12.2015 tarihli, 2014/6298 Esas, 2015/7884 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, asıl ve karşı davada hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının istek halinde asıl davada davacı-karşı davada davalıya geri verilmesine, 14.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.