Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/2130 E. 2019/453 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2130
KARAR NO : 2019/453
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, borçlu … ve … Madencilik Şirketi hakkında … 2. … Müdürlüğünün 2013/133 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yaptıklarını ve takibin kesinleştiğini, davalıların da dava dışı borçlu hakkında Denizli 7. … Müdürlüğünün 2012/8312 Esas ve 2012/8311 Esas sayılı dosyaları ile takip yaptığını ve bu dosyalarda yapılan sıra cetvellerinde müvekkiline para kalmadığını, davalıların alacaklarının muvazaalı olduğunu ileri sürerek … 7…. Müdürlüğünün 2012/8311 ve 2012/8312 Esas sayılı dosyalarında hazırlanan 1,2,3 ve 4.sırada bulunan davalıların alacağının sıra cetvelinden çıkarılarak yeniden sıra cetveli hazırlanmasını talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı alacaklılar ve dava dışı borçlular arasındaki ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde … takiplerine konu senetlerin dayanağının alacaklılar ve borçlular arasında uzun süredir süregelen ticari alışverişe dayandığı, ticari defterlerindeki alacak borç miktarlarının takip dayanağı senetler ile uyumlu olduğu ve alacağın gerçek alacak borç ilişkisine dayandığı muvazaalı bir alacağın söz konusu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.