Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/1958 E. 2019/12 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1958
KARAR NO : 2019/12
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar …, … ve … vekilince ek karar yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davacı ile davalılar arasında … yapım sözleşmesi imzalandığını ancak 02.07.2002 tarihinde imza edilen protokol gereğince sözleşmenin feshedildiğini, ilgili protokoün 2 © maddesi uyarınca davacı şirketin …. prim borçlarının 23.000 TL. tutarlı kısmının sözleşme tarihine kadar doğmuş ve ödeme tarihine kadar doğacak olan gecikme zammı, temerrüt faizi ve cezaları ile birlikte en geç aralık 2002 tarihine kadar ödemeyi taahhüt ettiklerini ancak ödememeleri üzerine 6.822,29 TL. ödendiğini ileri sürerek bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 02.07.2002 tarihli protokolün 2-c maddesi uyarınca davalıların sorumluluğunda olan …. prim borcunun davacı tarafından ödendiği ve iadei talep hakkı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece temyiz istemi 13.02.2015 tarihli Ek Karar ile temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.
Ek karar, davalılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Mahkemece, davalılar … ve …’ın temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de temyiz isteminde bulunan bu davalılara gönderilen tebligatların nüfus müdürlüğüne bildirilen mernis adres ile aynı olmadığı anlaşıldığından ek kararın kaldırılmasına, davalı … yönünden temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin ek karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ek karara yönelik davalı … vekillinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2) Davalılar, … ve …’ın hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa’nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6, 1982 Anayasası’nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Dava dilekçesinin tebliği ile davalı savunma hakkını kullanma olanağını kazanır ve cevap süresi işlemeye başlar. Esasa ve usule ilişkin savunma ve delillerini, dava dilekçesinin içeriğine göre ileri sürebilmesi için dava dilekçesinin tebliği zorunludur.
Açıklanan bu ilkeler doğrultusunda; mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü davalılar … ve …’a usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken adı geçen davalı tarafın yokluğunda dava görülerek hüküm tesisi, anılan düzenlemelerin öngördüğü adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan doğru görülmemiştir.
3) Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 13.02.2015 tarihli ek kararın davalılar … ve … yönünden kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar … ve … yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.