Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/1600 E. 2018/5141 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1600
KARAR NO : 2018/5141
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalılardan kooperatif arasında 13.10.1993 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye dayalı olarak açılan tazminat davasının yargılaması sırasında 13.02.2006 tarihli sulh sözleşmesi yapıldığını ve bu sebeple davanın hükme bağlandığını ve bu sulh sözleşmesi gereğince kooperatife ait (D) blokta bulunan 9. kattaki 17 nolu meskenin davacıya verilmesinin kabul edildiğini, ancak davalılarla müvekkili arasında “Ek Sulh Sözleşmesi” başlıklı ve 24.03.2008 günlü ayrı bir sözleşme yapıldığını, 13.02.2006 tarihli sulh sözleşmesi gereğince davacıya verilmesi kabul edilen (D) bloktaki 17 no’lu dairenin yerine, (E) blokta bulunan 9. kattaki 18 no’lu dairenin verileceğinin kabul edildiğini, bu dairenin 17 no’lu bağımsız bölüme göre daha değerli olduğu hususunda müvekkilinin davalılarca ikna edildiğini, ancak 18 nolu bağımsız bölümün dava dışı 3. kişiye satılmış olduğunu, tüm bu işlemlerin davacının kandırılmasıyla ve hile yoluyla sağlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasıyla 18 no’lu dairenin bedeli olan toplam 80.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında, bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 07.05.2014 tarih ve 2014/919 Esas, 2014/3526 Karar sayılı işin esasına girilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı …’nin hileli işlemleri sebebiyle yaşı ilerlemiş ve kendi işlerini takipte zorlanan davacı …’dan vekaletname alarak dava konusu yerleri dava dışı 3. şahıslara sattığı, bilirkişi raporu ile taşınmazın değerinin 70.000,00 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp

hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre asıl ve birleşen davada davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.