Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2016/1403 E. 2018/2958 K. 07.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1403
KARAR NO : 2018/2958
KARAR TARİHİ : 07.05.2018

…..

Taraflar arasındaki muhakemenin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız ve davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı müflis idaresi vekili ….. geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı avukatının sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –
Davacı vekili, ….. Hukuk Mahkemesinin 2007/159 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine davalı yanca çeklere dayalı icra takibinden dolayı menfi tespit istemli dava açıldığını, dava dilekçesinin müvekkiline ilanen tebliğ yoluyla yapıldığını, mahkemenin müvekkilini bulma ihtimali olmasına ve müvekkilinin de adresi sabit bulunmasına rağmen ilanen tebliğ yoluyla taraf teşkilinin yasalara aykırı olduğunu, ayrıca mahkemece davalı tarafın dayandığı belge altındaki imzanın müvekkilinin eli mahsulü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak hükme esas anılan belgenin sonradan doldurulduğunu veya ilave yapılarak düzenlendiğini ileri sürerek, yargılamanın iadesine ve menfi tespit davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, ayrıca iade-i muhakeme koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iade-i muhakeme talebinin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/18919 E., 2014/4778 K. sayılı ilamıyla, iade-i muhakeme talep eden …’ın alacağının iflas yargılaması sonucu kesinleştiği ve masa tarafından bir kısmının kayıt ve kabul edildiği kalan kısmının ise kayıt kabul davası sonucu masaya kaydedildiği, hal böyle olunca borçlunun kesinleşen alacağa karşı tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci bir dava açmasının 6100 Sayılı HMK’nun 375. maddesinin (ı) bendine aykırı olduğundan mahkemece alacaklı …’ın …. 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/152 -585 Esas ve Karar sayılı dosyası yönünden iade-i muhakeme isteminin kabulü ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, iade-i muhakeme talep eden …’ın alacağının iflas yargılaması sonucu kesinleştiği, iflas masası tarafından bir kısmının kayıt ve kabul edildiği ve kalan kısmın ise kayıt kabul davası sonucunda masaya kaydedildiği gerekçesiyle, iade-i muhakeme talebinde
../..
S.2.

bulunanın talebinin kabulüne ve mahkemenin 2007/159 E., 2009/79 K. sayılı ilamının iptaline, davanın kabulü ile, iade-i muhakeme talebinde bulunan tarafın …. 2. İcra Müdürlüğü’nün 1999/506 E. sayılı takip dosyası ile müflis …. İflas İdaresine borçlu olmadığının tespitine ve işbu dosyadaki alacağın mükerrer olmamak kaydıyla iflas masasına kaydına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, aleyhine iade-i muhakeme talep edilen müflis davalı … İdaresi vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-İade-i muhakeme talep eden … vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosya incelendiğinde, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/18919 E., 2014/4778 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, iade-i muhakeme talep eden …’ın alacağının iflas yargılaması sonucu kesinleştiği ve masa tarafından bir kısmının kayıt ve kabul edildiği kalan kısmının ise kayıt kabul davası sonucu masaya kaydedildiği gözetilerek, iade-i muhakeme talep eden …’ın borçlu müflisten olan alacağının kesin hüküm sebebiyle kesinleştiği, bu nedenle borçlu müflisin menfi tespit davasının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı müflis…..İflas İdaresi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.