YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1276
KARAR NO : 2018/5182
KARAR TARİHİ : 07.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile dava dışı yüklenici Bildik İnş. Ltd. Şti. arasında imzalanan 20.12.2005 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği yapılacak inşaattaki 6 no’lu bağımsız bölümü yükleniciden taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, ancak yüklenici dairesini teslim etmeyince dava açarak dairenin adına tescilini bu olmadığı takdirde dava tarihindeki bedeli olan 62.000,00 TL’nin tahsilini istediğini fakat mahkemece arsa sahibi davada taraf olmadığından tescil talebinin reddine, 62.000,00 TL’nin ise davalı yükleniciden tahsiline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini ve ilamı icraya koyduğunu, ancak yüklenicinin alacağı karşılayacak malları bulunmadığını, bu arada da yüklenicinin inşaatı tamamladığını ve dairelerde oturulmaya başlandığını ileri sürerek dava konusu binada arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin dışındaki dairelerin tapularının iptaliyle dava dışı yüklenici şirket adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği kalacak olan bağımsız bölümlerin yükleniciyle aralarında imzalanan 10.06.2010 tarihli noterde imzalanan düzeltme beyanıyla 7 ve 9 olarak düzeltildiğini, diğer bağımsız bölümlerin yükleniciye ait olduğunu, kendisinin bir kusuru olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 16.11.2012 tarihli ve 2012/3508 Esas, 2012/6733 Karar sayılı kararı ile davacı yana süre verilerek dava dışı yükleniciyi de bu davaya katması, taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerektirtiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini tam olarak yerine getirmediği, bu halde davacının yüklenicinin haklarına halef olamayacağı, yüklenicinin üçüncü kişiye yaptığı temliğin sebepsiz kalacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, İİK’nın 94. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
İİK 94. maddesine dayalı açılan davalarda yüklenicinin hakettiği bağımsız bölümlerin yüklenici adına tescili talep edilmektedir. Bu doğrultuda karar verilebilmesi için yüklenicinin arsa sahibi malike karşı tüm edimlerini yerine getirmesi gerekir. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Ne var ki mahkemenin bu konudaki araştırması karar vermeye yeterli bulunmamıştır.
Davalı arsa sahibi kendisine 7 ve 9 nolu dairelerin düştüğünü savunmuş, kendisine bir kusur yüklenemeyeceğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davalının savunması da nazara alınarak mahallinde keşif yapılıp yüklenicinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirip getirmediği, arsa sahibinin açmış olduğu tazminat davası olup olmadığı, yüklenici adına tescili talep edilen dairenin son daire olup olmadığı, başka daireler varsa sözleşmede kademeli devir kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı hususları üzerinde de durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken temlikin geçersizliğinden bahisle ve konu ile ilgili olmayan bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.