Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/9599 E. 2018/3847 K. 02.07.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9599
KARAR NO : 2018/3847
KARAR TARİHİ : 02.07.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalı arsa sahibi ile davacı yüklenici arasında 20.06.2012 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının sözleşme uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediğini, tüm taleplere rağmen davalının taşınmazı inşaatın yapılması için davacıya teslim etmediğini, bunun üzerine davacı tarafından gönderilen 13.12.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmenin davalıdan kaynaklanan sebeplerle feshedildiğini, sözleşme nedeniyle müvekkilinin başka iş almadığını, bu nedenle maddi zararı oluştuğu gibi kârdan yoksun kaldığını, sözleşme nedeniyle masraflar yaptığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL’nin reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı yüklencinin sözleşme tarihinden itibaren kendisine kira yardımı yapma sözünü yerine getirmediğini, sözleşmenin baştan beri kendisi için geçersiz olduğunu, davacının sözleşmeyi feshettiği ihtarname tarihine kadar hiç bir masrafının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre;
Sözleşmeyi haklı olarak fesheden tarafın bu yüzden uğradığı menfi zararları isteyebileceği, davalı arsa sahibinin sözleşmeyi kabul etmediğini sözleşmenin imza tarihinden bir hafta sonra eşi ve kızı vasıtasıyla davacı tarafa bildirdiğini beyan ettiğini, her ne kadar bu konuda yazılı belge yoksa da davacı vekilinin de duruşmada davalı tarafa sözleşmeden 1 hafta sonra sözleşmeye bağlı olmadığını ve arsaya ev yaptırmayacağını beyan ettiğini söylediği, bu sebeple davalı tarafın da fesih isteğinin karşı tarafa ulaştığı, davacı tarafın sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebebe dayandığı, zira davalının cevap dilekçesinde belirttiği hususların taraflar arasındaki sözleşmede yer almadığı, davacı tarafın sözleşme ve ihtarname giderlerini talep edebileceği, davacı tarafın noterde yapmış olduğu sözleşme masrafları dışında masraflarına ilişkin başkaca yazılı belge ibraz edemediği, davacı tarafın başkaca zararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 767,51 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Taraflar arasındaki 20.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaat ruhsatının alınması için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Bu durumda, inşaat ruhsatının alınması için makul süre, Dairemizin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere altı aydır. Somut olayda, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde eski bir bina bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, eski binanın inşaata başlanabilmesi için yıkılması gerekip gerekmediği,bu binanın varlığının inşaat ruhsatı alınmasına engel olup olmadığının Belediyeden sorulması, inşaat ruhsatı alımına engel bir durum olmadığının bildirilmesi halinde belirtilen süre içinde davacı yüklenicinin ruhsat alımı için başvurusunun bulunup bulunmadığının araştırılarak, tarafların sözleşmenin feshinde kusurlarının belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre; davalı arsa sahibinin kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasına rağmen yüklenicinin menfi ve müspet tüm zararlarını talep edebileceği gözetilmeden, gerekli araştırma yapılmadan karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.