Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/9060 E. 2016/5381 K. 14.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9060
KARAR NO : 2016/5381
KARAR TARİHİ : 14.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalı şirket vekili avukat … ile davalı-karşı davacılardan …, … ….. Şti. vekili avukat … gelmiş olup, diğer davalılardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davalı arsa sahipleri ile davalı şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile davalı şirket arasında da inşaatın yapımı için taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, buna göre yapılacak imalata karşılık davacıya aynı inşaattan iki adet villa verilmesi gerektiği halde bir villanın devredilmediğini ileri sürerek, dava konusu 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün değilse imalat bedelinin ve fazladan yapılan işler bedelinin tahsilini; karşı davada, davacı şirket vekili, karşı davalı şirketin inşaatı süresinde teslim etmediğini, eksik ve kusurlu işler bulunduğunu, ayrıca karşı davalı şirketin, müvekkilinden bir adet villayı satın aldığı halde kalan satış bedelini ödemediğini ileri sürerek, gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedeli, villa satışından kalan alacağın ve diğer alacakları ile manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, asıl davada, davalı arsa sahipleri ve davalı şirket temsilcileri ile davacı arasında sözleşme bulunmadığından onlara karşı açılan davanın husumetten reddine; tapu ve tescil talebinin reddine; imalat bedeli ve fazladan yapılan işler bedelinin kabulüne; karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı- karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davada, terditli olarak öncelikle tapu iptal ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde ise, imalat bedelinin tahsili talep edilmiş; dava açılırken 80.000,00 TL üzerinden harç yatırılmış; daha sonra dava konusu olan bir numaralı villanın bilirkişilerce tespit edilen değeri 250.000,00 TL üzerinden harç tamamlatılmıştır. Bundan sonra ise, davacı, ıslah işlemi ile harcı tamamlanan değer üzerinden yaptığı imalat bedeli ile fazladan yapılan işler bedelinin tahsilini istemiş ise de, mahkemece ıslah işleminin imalat bedeline yönelik olmadığı, daha önce tamamlanan harcın tapu iptal ve tescil talebine yönelik olduğundan bahisle, asıl davada, dava konusu villanın değeri olan 250.000,00 TL’den eksik ve kusurlu işler bedelinin mahsubu ile taleple bağlı kalınarak 80.000,00 TL ‘ye hükmedilmiştir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmede, işin bedeli olarak iki adet villanın tapusunun davacıya verileceği öngörülmüştür. Bunlardan bir adet villanın verildiği, diğerinin verilmediği bildirilerek, yukarıda açıklandığı üzere terditli talepte bulunulduğuna ve işbedeli olan bir adet villanın değeri 250.000,00 TL olarak belirlendiğine göre, davacı tarafından tamamlanan harcın imalat bedeline de yönelik olduğunun kabulü zorunludur. O halde, mahkemece asıl davada, imalat bedeli için eksik ve kusurlu işler bedeli mahsup edildikten sonra kalan 135.700,00 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, asıl davada, davacı şirketin yaptığı imalat bedeli hesaplanırken eksik ve kusurlu işler bedeli mahsup edildiği halde, karşı davada tekrar eksik ve kusurlu işlerin tahsiline karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davalı-karşı davacı …. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak, davacı- karşı davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.